2007 yılında ps3 için yapılan “Lair” isimli bir oyun, oyun piyasasına girişini yapmıştı. Oyunun bize vadettiği şey; Bir ejderha binicisi olarak, epik hava savaşlarında yer almak ve bütünüyle bir ejderhayı kontrol etmekti.Bu konsepti yani “bir ejderhayı sürme fikrini” ilk duyduğumda fantastik canavarlar içerisinde en sevdiğim canlı olan “ejderha” temalı bir oyunu oynayabilecek olma fikri, beni çokça sevindirmişti. Gelgelelim ki “Lair” beklenenin ve vadettiğinin çok ama çok altında kalan bir oyun olarak karşımıza çıktı. Öyle ki ejderha teması olan bir oyunun nasıl bu kadar kötü çıkabileceği sorusunun cevabı bu oyundu. Neyse ki bu incelememin konusu olan Beta sürecinden beri takip ettiğim “Century: Age of Ashes”, Lair oyununun bize vadettiği ama veremediği ejderha sürme konseptini çokça başarılı bir şekilde karşımıza çıkarıyor. Oyuncaya bol ejderhalı oldukça etkileyici hava savaşlarına katılma imkana veren Century: Age of Ashes’ın nasıl bir oyun olduğunu gelin hep birlikte inceleyelim.

Century: Age of Ashes bir ejderha ve onun binicisinin kontrolünü elimize veren, online multiplayer odaklı bir oyun olarak karşımıza çıkmakta. Oynanış bölümünde ilk önce değinmek istediğim şey, bu oyunu oynamak için kesinlikle bir “gamepad” tercihinde bulunmanız olur. Oyunun oynanışı kesinlikle gamepad ile çok daha kolay ve rahat. Oyunumuzu oynanış olarak ele alacak olursak; oyun içerisinde seçimimize sunulan “Marauder”(Tank), “Phantom”(Rogue) ve “Windguard”(Healer) isimli 3 farklı ejderha sınıfı olduğunu söyleyebiliriz. Bu ejderha sınıflarından her biri, farklı yeteneklere ve becerilere sahip sınıflar olarak karşımıza çıkıyor. Oyunda toplam 4 farklı beceri kullanabiliyoruz. Bu becerilerden 2 tanesi alev topu atma ve alev püskürtme gibi her sınıfın kullanabildiği becerilerken diğer iki tanesi ise seçtiğimiz ejderha sınıfına özel beceriler olarak karşımıza geliyor. Örnek vermem gerekirse “Phantom” sınıfını ele alalım. Bu sınıfın ejderhalarının “Mystic Shroud” adında görünmez olmak ve “Mine” adında kale duvarlarına mayın döşemek gibi faydalı iki özel becerisi var. Bu özel becerilerin diğer oyuncular üzerinde dengede tutulması içinse, bu becerilere bekleme süreleri koyulmuş vaziyette. O yüzden savaş esnasında doğru zamanda, doğru yerde, doğru beceriyi kullanmak oyunda büyük önem teşkil ediyor diyebiliriz. Hiçbir ejderha sınıfı bir diğerine üstün değil oyun bu açığı güzel bir biçimde kapatmış her bir sınıfın eksisi olduğu kadar artısı da var. “Ejderha sürme” kısmını inceleyecek olursak oyunun yaptığı en başarılı şey olduğunu söyleyebiliriz. Sürdüğümüz ejderhayı yönetmek gerçekten muhteşem bir his uyandırıyor. Kontrol ettiğimiz ejderha havada süzülürken oldukça rahat bir biçimde yön verebiliyoruz öyle ki keskin dönüşler yapabiliyor, dar halkaların içerisinden geçebiliyor, gökyüzünden derin dalışlar yapabiliyoruz ve bütün bunları yaparken hiçbir zorluk çekmiyoruz. Bu oyunda ejderha sürmek gerçek bir ejderha sürmek gibi adeta. Buna ek olarak oyunda kullanabildiğimiz bir “Dash” mekaniği de var. Bu mekanik oyunun temposuna oldukça hız katan bir şey. Oyunda ekranın, orta tarafında bulunan, ejderhamızın sahip olduğu bir stamina barı mevcut ve biz bu bardaki enerji miktarımız kadar Dash atabiliyoruz. Bu enerjinin de doğru zamanda, doğru yerlerde kullanımı ise oyuna taktiksellik katıyor. “Dash” sayesinde; gerisinde olduğumuz rakiplere hızlı bir biçimde yetişebiliyor veya alev toplarından hızlı bir biçimde sıyrılabiliyoruz. Bu enerjiyi ise diğer oyuncularla savaştığımız haritanın etrafında bulunan “Windblessing” gibi, aldıktan sonra tekrar ortaya çıkan bonuslar ile dolduruyoruz. Windblessing in yanı sıra sağlımızı tazelememize ve sağlığımıza ek armor almamıza yarayan veya bir rakip tarafından takip edilirken bir anda ejderhamızın yukarı süzülmesine ve ekstra bir stamina kazanmasını sağlayan, bu ve bunun gibi birçok bonus şey oyun boyunca savaştığımız haritaların içerisine yerleştirilmiş vaziyette karşımıza çıkıyor. Bununla birlikte seviye atladıkça veya oyun içerisindeki eventleri yaptıkça kazandığınız çeşitli kozmetik eşyalar (Ejderha zırhı, binici zırhı, ejderhalar, profil itemleri vb.) ile baştan aşağı “Customization” yapabiliyorsunuz. Bu oyuncuyu, oyunu oynamaya motive etmek adına güzel bir yaklaşım olmuş fakat bu yaklaşımı baltalayan yegâne şey bir süre sonra “booster pack” almak zorunda kalmanız oluyor. Öyle ki bunu almadan level atlamanız oldukça zorlaşıyor ve bu durum oyuncunun, oyunu oynamak için olan motivasyonunu kırabiliyor. Bu bahsettiğim şeyden oyun içerisinde sakın “Pay to Win” olduğu izlenimine kapılmayın çünkü aldığınız ve kazandığınız her şey kozmetikten ibaret. Bu para veren bir oyuncunun para vermeyen bir oyuncudan üstün olmaması adına iyi bir şey. Oyunun biraz eksi yanlarına değinmem gerekirse haftalık veya günlük görevler içerisinde “fireteam ile oyuna gir” veya “fireteam ile oyun kazan” gibi bir “fireteam” içerisinde olma zorunluluğunu şart koşan görevler olması. Bu normal şartlarda bir eksi midir bilmiyorum fakat bu görevleri günlük olarak yaptıkça efsanevi kozmetikler açmanıza olanak tanıyan kutular için anahtar biriktiriyorsunuz. Oyunun beta sürecinde sırf bir fireteam görevi denk geldiği için efsanevi seviyede bir ejderha yumurtasını son anda kaçırmış olmam bu görevleri yapmaya karşı olan şevkimi kırmıştı. Ben diğer oyuncularda da aynı etkiyi yaratabileceğini düşünüyorum. Bununla birlikte eventlerin azlığını her ne kadar bir eksi olarak görsem de oyun yeni çıkış yaptığı için bekleyip görme taraftarıyım. İyisiyle kötüsüyle Century: Age of Ashes oynanış anlamında iyi bir iş çıkarmış diyebiliriz.

Oyun modlarına değinmemiz gerekirse; Century: Age of Ashes içerisinde şu an 3v3'ten 6v6'ya kadar değişen üç farklı oyun modu olduğunu söyleyebiliriz elbette bu sayının zaman içerisinde artacağını umuyorum. Bu modları kısaca tanıtmam gerekirse Spoils of War; 6 kişilik 2 takım içerisinde yuvasına en çok altının götüren takımın kazandığı bir oyun moduyken Carnage; yine aynı şekilde 6 kişilik 2 takımın birbirini öldürdüğü teamdeath match olarak adlandırabileceğimiz bir mod olarak karşımıza çıkıyor. Gates of Fire a baktığımızda ise bu modun bir nevi bayrak kapmaca olarak nitelendirebiliriz. 6 kişilik 2 takımın, karşı takımın bayraklarını alarak haritada bir tur atarak çeşitli geçitlerden geçmesi ve birden fazla round kazanması olarak açıklayabiliriz. Açıklamalarda bu modlar basit dursada oynanış olarak oldukça keyifli olduğunu söyleyebilirim özellikle Gates of Fire aşırı derecede oynaması eğlenceli bir mod şahsen oynarken bana Harry Potter daki “Quidditch” atmosferini hatırlattı.

Century: Age of Ashes, online oyunlarla arası olmayan beni bile atmosferi ile içerisine çeken bir yapım olarak karşımıza çıkıyor. Haritalar muhteşem incelikte tasarlanmış ve arka fonda çalan müzik, oyunda ejderha uçururken oyunla bir bütün olmanızı sağlıyor adeta sadece bazen, biraz daha çeşitli müzik listesi olsaydı dediğim oldu oynarken.

Century: Age of Ashes ejderha temasını seven oyuncuların kesinlikle bir kere olsun girip deneyimlemeleri gereken bir oyun olarak karşımıza çıkıyor. İlerleyen zamanlarda oyunda kötü anlamda bir değişiklik olursa incelemem konusunda düzenleme yapacağım fakat şu an için oynaması keyifli bir oyun diyebiliriz. İncelememi olumlu ve olumsuz görüşlerim şeklinde sonlandıracak olursam:
Olumlu Yanları:
✔️Ejderha sürme hissini harika bir biçimde veriyor.
✔️Hava savaşları oldukça keyifli
✔️Çok iyi bir atmosfere sahip
✔️Pay to Win değil
✔️Müzikleri

Olumsuz Yanları:
❌Legendry sandık için yapılan günlük görevlerin birkaçında “Fireteam” zorunluluğunun olması.
❌ Gamepad’i olmayan oyuncular için oynaması zor bir oyun olması.
❌ Oyun içerisindeki eventlerin çeşitsiz ve tekdüze olması.

Kimler Oynamalı: Ejderha temasını ve hava savaşlarını seven herkesin bu oyunu oynamasını şiddetle tavsiye ediyorum.