kendi teroristliğimi ortaya koyduğum bazende arkaya müzik açıp dağdan atladığım oyun güzel.
Çoban Böreği Tarifi İçin Malzemeler
Öncelikle bu lezzetli Tarif Amerikan tarifidir ve “Shepherd´s Pie” ismini taşır.

Kıyma harcı:

500 gr dana kıyma
1 büyük soğan
3 adet havuç
1 kase bezelye (yaklaşık 1,5 su bardağı)
1 yemek kaşığı salça
1 yemek kaşığı un
1 çay bardağı su
Tuz, karabiber, kırmızı toz biber
1 küçük sarımsak dişi
Yarım çay bardağı sıvı yağ
Üst harcı – Patates harcı:

6 tane büyük haşlanmış patates
200 gr rendelenmiş kasar peyniri
Yarım çay bardağı süt
Tuz
Karabiber
Öncelikle bu lezzetli tarif amerikan tarifidir ve “Shepherd´s Pie” ismini taşır.

İlk önce patatesler soyulur, ortadan bölünür ve bir tencere su içinde haşlanır.
İçine 2 çay kaşığı tuz atılır, patatesler de ortadan kesilir. Çabukça haşlansın diye.
Havuçlar soyulur ve küçük küp küp kesilir, bezelye ile bir ayrı tencerede suda 10 dakika haşlanır.
O sırada bir tavaya sıvı yağ eklenir. Küçük doğranmış soğanlar da eklenir ve az 2 dakika kavrulur.
Sonra kıyma eklenir ve karıştırılır.
Kıyma az piştikten sonra un ve su eklenir ve karıştırılır.
Kıyma piştikten sonra içine doğranmış sarımsak, salça ve baharatlar eklenir, karıştırılır.
Sonra haşlanmış olan havuç ve bezelyeler de eklenir ve karıştırılır.
Hep karıştırılarak katı bir kıvama gelene kadar 10 dakika pişirilir.
O sırada patateslere de bakılır pişti mi diye? Piştilerse süzgece eklenir.
Sonra derin bir kaba alınır ve çatal ile ezilir. Sonra tuz, karabiber, süt ve rendelenmiş kaşar peyniri eklenir ve karıştırılır.
Derin bir kap veya borcam alınır, fakat gerçekten derin olması lazım. Pişerken fırına yağ akıyor o yüzden bunu önlemek için derin olması çok iyi oluyor.
İlk önce kıymalı harcı borcama ekliyoruz ve kaşık ile bastırıyoruz.
Sonra bir kaşık ile patates püresinden alıyoruz ve her bir tarafına kaşık kaşık koyuyoruz ve çatal ile dikkatlice dağıtıyoruz.
En sonda çatal ile çizikler atıp fırına 25 dakikalığına 180-200 dereceye verip pişiriyoruz. Lazanya gibi muhteşem bir lezzet ortaya çıkıyor.

Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak,
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.

Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım,
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
“Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın,
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın,
Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.

Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı,
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.

Ruhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar, ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli.

O zaman vecd ile bin secde eder, varsa taşım,
Her cerihamdan, İlahî, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruhumücerret gibi yerden naaşım,
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal!