Steam 설치
로그인
|
언어
简体中文(중국어 간체)
繁體中文(중국어 번체)
日本語(일본어)
ไทย(태국어)
Български(불가리아어)
Čeština(체코어)
Dansk(덴마크어)
Deutsch(독일어)
English(영어)
Español - España(스페인어 - 스페인)
Español - Latinoamérica(스페인어 - 중남미)
Ελληνικά(그리스어)
Français(프랑스어)
Italiano(이탈리아어)
Bahasa Indonesia(인도네시아어)
Magyar(헝가리어)
Nederlands(네덜란드어)
Norsk(노르웨이어)
Polski(폴란드어)
Português(포르투갈어 - 포르투갈)
Português - Brasil(포르투갈어 - 브라질)
Română(루마니아어)
Русский(러시아어)
Suomi(핀란드어)
Svenska(스웨덴어)
Türkçe(튀르키예어)
Tiếng Việt(베트남어)
Українська(우크라이나어)
번역 관련 문제 보고
Sen bir afet-i yektasın, darende deliksiz.
Bende onun matkabı var, saf-i etten kemiksiz,
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan
Sen salınıp giderken ben ardından sokayım eteğini beline olmasın çamur aman.
Kulaklarından tutam dibine kadar sokam
Sahtiyandan çizmeyi olasın yola revan
Öyle bir sokayım ki dışarda hiç kalmasın düşmanının bağrına hançerimi na-gehan
Herkese vermektesin bir de bana versene avuç avuç altını olsun kulun şadüman
Sen elinle tutmadan ben ağzına vereyim yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman
Sen her sabah gelesin ben Albatroza'ya veresin esselamünaleyküm ve aleykümselam