Steamをインストール
ログイン
|
言語
简体中文(簡体字中国語)
繁體中文(繁体字中国語)
한국어 (韓国語)
ไทย (タイ語)
български (ブルガリア語)
Čeština(チェコ語)
Dansk (デンマーク語)
Deutsch (ドイツ語)
English (英語)
Español - España (スペイン語 - スペイン)
Español - Latinoamérica (スペイン語 - ラテンアメリカ)
Ελληνικά (ギリシャ語)
Français (フランス語)
Italiano (イタリア語)
Bahasa Indonesia(インドネシア語)
Magyar(ハンガリー語)
Nederlands (オランダ語)
Norsk (ノルウェー語)
Polski (ポーランド語)
Português(ポルトガル語-ポルトガル)
Português - Brasil (ポルトガル語 - ブラジル)
Română(ルーマニア語)
Русский (ロシア語)
Suomi (フィンランド語)
Svenska (スウェーデン語)
Türkçe (トルコ語)
Tiếng Việt (ベトナム語)
Українська (ウクライナ語)
翻訳の問題を報告
Niçin başımı huzu‘ ile eğmeliyim?
Mütegayyir bir pelerîn giymiş bir kedi-yi pürgurûrsun sadece
Budur bütün malûmâtım.
Pelerînin ister zer-dûz olsun ister ahmer,
Her arslan pençelidir.
Benim pençelerim de tavil ve şedîddir.
Benim pençelerim de tavil ve şedîddir efendim
Seninkiler kadar tavil ve şedîddir.
Ve adam hiç sukût etmeksizin nutk etti
Şu Castamere hâkimi.
Lâkin şimdi kasrında envâr-ı mazîni ağlar yağmurlar
Ve yağmuru hiçbir nâfiz işitmez
Ve şimdi kasrında envâr-ı mazîni ağlar yağmurlar
Ve yağmuru tek bir rûh bile işitmez.