4
Products
reviewed
166
Products
in account

Recent reviews by monsterwolde

Showing 1-4 of 4 entries
27 people found this review helpful
2 people found this review funny
2
1
57.8 hrs on record (30.6 hrs at review time)
Bir oyun incelemesi ile daha karşınızdayım...

Bugünkü incelememin konuğu Grand Theft Auto: San Andreas ya da "geta samandires". Her sene uyguladığım "Bir Rockstar Games oyunu bitirme" ritüelime bu senelik eşlik eden oyundu Grand Theft Auto: San Andreas. İçinde barındırdığı 'çete' ve 'gangsterlik' teması, oyunu oynadığım her zaman içimdeki bu temayı ortaya çıkarmıştır. Karakterimiz Carl Johnson, yani mahlasıyla "CJ" , yine her Rockstar Games oyununda olduğu gibi şehrin gümbürtüsünden,hızından,kalabalığından kaçan karakterlerin sığındığı "Liberty City" adlı şehirde yaşarken ve günlük yaşantısına devam ederken bir telefon geliyor. İşte o telefon, nezih bir yaşam süren Carl'ın hayatında bambaşka bir sayfa açıyor. Arayan kişi "Sweet Johnson" (CJ'in abisi), annelerinin öldüğünü ve cenazesine katılmasını istediğini söylüyor. Ayrıca Grove Street'in neredeyse tüm gücünü kaybettiğini ve artık bu mahallede CJ'e ihtiyaç olduğunu bildiriyor. Garibim CJ, böyle felaket tellalı haberleri alınca topluyor tası tarağı ilk uçakla dönüyor Los Santos'a. Uçaktan iner inmez atlıyor taksiye ve Grove'un yolunu tutuyor. Yolda giderken bir anda polis memuru 'Tempenny', arkadaşları 'Pulaski' ve 'Hernandez' yani nam-ı diğer "C.R.A.S.H" çetesi taksiyi çeviriyor. "C.R.A.S.H" çetesi demişken bu 3 pezevenk çete ilişkilerinden kendilerine şantaj ve tehditle çıkar sağlayan bi hain polis grubu. Tempenny hemen CJ'i tutukluyor ve annesini öldürdüğünü söylüyor. CJ çilekeş..... CJ derbeder..... Gel zaman git zaman CJ'imiz Tempenny'nin pis işlerini görüyor ve kendi saygınlığını Los Santos'a yayıyor ve Grove Ailesi'nin büyüklüğünü ve namını tekrardan yaymaya başlıyor. Grove dendiği zaman aklımıza gelen 4 kilit isim " CJ, Sweet,Ryder ve Big Smoke." İlk başta birer birer icraatlerimizi görüyoruz ama ihanetleri kısa sürmüyor. "Reuniting Families" ve "The Green Sabre" görevinde insanlara bir kez daha haddinden fazla güvenmememiz gerektiği bize aşılanıyor. Tam ortalığı yakıcaz yıkıcaz C.R.A.S.H geliyor, abimizi tutukluyor bizi de "Angel Pine" denilen köye sürgüne gönderiyor. Orda da gel zaman git zaman ayak işleri yapıp intikam için gün sayıyoruz. Angel Pine'da yarışlara katılıyoruz, GTA 3'deki ana karakterimiz "Claude" ile anahtarına yarışıyoruz, Keşişvari bir keş adam ile tanışıp ( The Truth ) San Fierro'nun yolunu tutuyoruz. San Fierro'da ortam yapıyoruz nam yayıyoruz derken ordaki bir sehemden haberdar oluyoruz. Bu seheme hain kankamız Ryder'da dahil oluyor. San Fierro'da Ryder'ı ortadan kaldırıyoruz. Ordan Las Venturas'a gidelim derken elbet intikam günü geliyor. Bi dönüyoruz usta Los Santos'a ortalık darmaduman. Grove derbeder vaziyette. Herkes uyuşturucu bağımlısı ve bu uyuşturucunun baronu kim? Diğer hain kankamız Big Smoke. " The End of the Line " görevinde Big Smoke'u öldürüp Tempenny'i kovalıyoruz. Kaçtığı araca yandan vurup köprüden aşağı sallıyoruz. Vee Grove artık bütün belalardan kurtarılmış vaziyette tekrardan tertemiz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Hadi bakalım şimdi eleştiri zamanı..

Çıktığı yıllarda büyük yankı getiriyor GTA:SA. Haritasının büyüklüğünden, hikayesinin derinliğinden çokça bahsediyorlar. Ama aslında bu iş oyuncuya tamamen bir meziyet haline dönüşüyor. Dandirikten bir görev seni haritanın bir ucundan diğer ucuna gönderiyor. Ve görevi yapamazsan o kadar yolu bir kez daha gelip bir kere daha gitmen gerekiyor. Buna bağlı olarak oyunun hikaye kısmına ayrılan süre gereksiz ve anlamsız şekilde artıyor ve oyuncuyu resmen baydırıyor. Sıkılıyosun abi oyundan. 'Kim gider şimdi o kadar yolu?' diye az söylenmedim şu oyunu oynarken. 'Yolculuğu Atla' diye bir seçeneğimiz var ama belli görevler için var. Kesinlikle daha pratik bir yolu olmalıydı. Ayrıca her zamanki gibi PlayStation'dan bilgisayara uyarlama bir oyun olduğu için kare hızı ve oyun içi dalgalanmalar aşırı fazla. Hadi buna bir şey demiyorum, bari karakter modellemesine biraz önem verseydiniz be kardeşim. Sokakta gördüğüm, hatta dövüp parasını aldığım NPC'ler karşıma antangonist olarak çıkıyor. Yolda gördüğüm bir adamın uyuşturucu taciri olmasını ve bu sebepten dolayı onu öldürdüğümüz görevleri hatırlıyorum. Görev bitiyor,sokağa çıkıyorum bi bakıyorum az önce öldürdüğüm adam yolun kenarında yürüyor. Hepi topu yapacağınız 20 karakter modellemesi daha yani. Bu kadar mı emek vermezsiniz, bu kadar mı umursamazsınız abicim siz yaptığınız oyunu. Açık açık emeksizlik ortada. Mekaniksel olarak baktığımda oyunda Vice City'e nazaran bir ilerleme KESİNLİKLE yok. Aynı bokun laciverti tabiri bu durumu tanımlamaya en uygun tabirdir gözümde. Hatta silah mekaniği olarak Vice City çok daha önde. Eline bir glock alıyorsun ve önünde sadece kıvılcım efekti. Başka hiçbir şey yok. Ayıp hocam ayıp. 2 yıl önce piyasaya çıkardığınız oyunda silahı kullanırken duman çıkıyor hatta uzun süreli kullanımda tutukluk bile yapıyor. Kesinlikle ileri bir yönünü söyleyemiyorum. Çünkü yok. Vee vee veee Rockstar Games'in vazgeçilmez üçlüsü " Soygun,ayakçılık ve çete" kavramları bu oyunda da var. Lakin en takıldığım kısım ayakçılık oldu benim için. 3-5 kuruş için çektiğimiz çileye değmez işler yapıyoruz. Bizim mahallede oturan boktan bir müzisyen için kaset bile çalıyoruz amk. Bu nasıl gevşekliktir? Biz çete lideriyiz olum elin boktan rapçisi için niye söz çalıyoruz bazılarından? Ayak işi olayı bu oyunda top noktada. Ayak işini yapmadığın hiçbir görev yeri yok. Herkes seni kullanılabilir olarak görüyor ve eziyor. Bence CJ, çete liderliğinin ağırlığını karakterinde hissedemiyor ve taşıyamıyor. En azından o olgunluğa sahip bir lider değil asla. Onun dışında bazı görevler var ve bu görevler bizi bir şeyi yapmaya zorluyor. Kimisi kas yapmamızı, kimisi suya dalmayı öğrenmemizi istiyor. Bence hiçbir oyuncuya bu tür dayatmalar yapılmamalı. Ama biliyosunuz Rockstar Games işte. Oyuna eklediği her şeyi size zorla tattırmak,yaşattırmak istiyor. Ayrıca ihanetleri bu kadar basit ve kıza zamanda yaşamamalıydık. Bunlar dışında oyun hakkında söyleyebileceğim kötü bir izlenim yok. Ama daha iyisi için her zaman bir fikrim var.

Gel gelelim oyun için belirlediğim puana. Grand Theft Auto: San Andreas oyunu için benim puanım 84/100.

Ayrıca incelememi sonuna kadar okuduysan sana bir teşekkürü borç bilirim. Bir sonrali incelememde görüşmek üzere, esen kalın :)

26.08.2020 02.04 Endürlük
Emir
Posted August 25, 2020. Last edited August 25, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
52 people found this review helpful
4 people found this review funny
4
2
1
15.1 hrs on record (14.3 hrs at review time)
Bir oyun incelemesi ile daha karşınızdayım..

Çocukluk yıllarımın amiral gemisi oyunu Grand Theft Auto: Vice City bir diğer adıyla ''geta vaysti' yi bu sene br kez daha bitirdim. Bu sefer oyuna %100 odaklandım ve hikayesini ve olay örgüsünü tam olarak kavramayı baz alarak başladım. Yılların mafya ailesi ''Forelliler'' in elebaşı Sonny Forelli ve 70'li yıllardaki tabiri yerindeyse sol taşşağı Tommy Vercetti. Bu iki ana karakterimiz birlikte büyüyorlar. Kirli ve pis işlerine birbirlerini alet ederek bir şekilde sıyrılıyorlar ve her şeyi eşit miktarda paylaşıyorlar. Bir gün bu paylaşım şekli Sonny'nin hoşuna gitmemeye başlıyor ve Sonny, kendi planladığı Harwoodda bir suikast için Tommy'i görevlendiriyor. Tommy bu suikastte 1 kişiyi öldürmesi gerekirken 11 kişiyi öldürüyor ve 15 yıl hapse mahkum ediliyor. 11 kişi öldürdüğü için ona 'Harwood Canisi' lakabı takılıyor. Hapisten çıktıktan sonra ilk durağı Sonny'nin yanı oluyor elbette. Sonny, Tommy hapisten çıkana kadar tüm rakip mafya ailelerini ortadan kaldırıyor ve döneminin en iyi kar getirisine sahip olan uyuşturucu işine girmeyi planlıyor. Hazır Tommy yeni çıkmış içeriden, Sonny de hemen Tommy'i bir teslimatta görevlendiriyor. Teslimat gerçekleştiği sırada bir çatışma oluyor. Sonny hem parasını hem de mallarını kaybediyor. Ve bu kaybın sorumlusu Tommy ve Ken oluyor. Ve bu çatışmadan sonra Tommyve Ken , Sonny'e olan borcunu ödemek için işe koyuluyor ve eski usül tetikçilikle borcunu kapatmaya başlıyor. İlk başlarda Ken akıl hocası oluyor Tommy'nin. Ve Tommy'i Vice City şehrinin duayenlerinin bulunduğu bir yat partisine götürüyor ve asıl hikaye başlıyor.

Sonny'e olan borcu ödemek için sürekli milletin ayak işini ve tetikçiliğini yapıyoruz. Öncelikle sırayla teknedekilerle çalışıyoruz,görev yapıyoruz,kanka oluyoruz. Kimisinin foyası meydana çıkıyor,gidip öldürüyoruz. Kimisi de sıkı dostumuz oluyor ve saltanatımızı onlarla beraber kuruyoruz.

İlk kısımda da söylediğim gibi oyunda ilk işimiz milletin ayak işlerini yapmak oluyor. Albay Cortez'in yanına gidiyoruz,tanışıyoruz. Hatta kızını bile striptiz kulübüne bırakıyoruz. Öyle ayak işleri yani. 100 200 dolara tamah ediyoruz ilk başlarda canım Tommyciğim ile... Ayak işleri ile ilgilenirken bir yandan yeni insanlarla falan da tanışıyoruz. Albay bir gün teknedeki duayenlerin birisine korumalık yapmamız için görevlendiriyor bizi. Ve korumalık esnasında çıkan çatışmada Ricardo Diaz'ı koruyarak adamın dikkatini çekiyoruz. Adam zır deli. Manyak resmen. Arabasına sıçıyor diye kuş avlayan, fişini takmadığı için çalışmayan dvd playerine kurşun sıkan bir elemandan bahsediyoruz. Böyle sayko birisi görünce şüphelenmiyor değiliz tabii. Sonra ilk kısımda Sonny'nin malını ve parasını kaybettiğimiz çatışmanın failinin Ricardo Diaz olduğunu anlayınca intikam vakti geliyor. Tabii Kankamız Lance de kardeşinin intikamını almak için yanımızda eşlik ediyor. (Çatışmada kurtulanlar Tommy, Ken ve Lance. Ölen ise Sonny'nin ayakçıları ve Lance'in abisi) Tommy, saltanat kayığına işte bu operasyonla tam olarak binmiş oluyor. Bir konağımız ve haraca bağladığımız yerlerimiz oluyor. Tabii bir yandan Sonny de sıkıştırıyor borçları için. O ara Cortez, fransızlardan ötürü bizden yardım istiyor derken Lance ortaklıktan az pay aldığını düşünüyor. Tommy, minik bir buhran dönemi yaşadıktan sonra bi banka soyarak kendini finansal olarak rahatlatıyor. Fakat bir yandan da 11 kişiyi öldürdüğü saldırının da kurmaca olduğunu anlayınca Sonny'yi ortadan kaldırmak için planlar kurmaya başlıyor. Planlarını dostlarıyla paylaşıyor. Basımevinden bastığı sahte paraları Sonny'e verecekken Lance Vance bize bir hainlik yapıyor ve paraların sahte olduğunu söylüyor. Aklımda da hep şu minik diyalog kalmıştır. '' T: Lance ! You sold us. L: I sold you Tommy. This is Vice City. This is business.'' Bir oyun da olsa kimseye haddinden fazla güvenmememiz gerektiği ortaya çıkıyor işte. Son bir çatışma çıkıyor veeee artık Vice City'nin sefiri biziz. Tüm halk bize biat ediyor... Gelelim kendi naçizane görüşlerime.

Zamanının müthiş grafiklerine sahip oyun karşımıza böyle müthiş bir olay örgüsü ile karşımıza çıkıyor. Ama mekanik olarak çok geride kalıyor. Oyun PS2'den pcye uyarlandığı için hem fps sorunu hem de bazı bölümlerde teknik hatalar ortaya çıkıyor. Mesela özgür bir mouse açımız yok. İnce ince mousu çevirdiğimizde bizim ile eş zamanlı değil de piksel piksel yer değiştiriyor. Ve bu nişan almayı bir hayli zorlaştırıyor. Ama bu bir sorun değil çünkü o dönemde en iyisi bu usta. Bu var yani yapacak bir şeyin yok. Onun dışında hikaye işleyişi hep aynı şekilde. Bir insandan sorunumuzu çözmesi için yardım isterken o da bizden 'eğer şunu yaparsan sana yardımcı olurum' şeklinde cevaplıyor. Abicim hiç mi şaşmaz bu? Tüm karakterler böyle. Gerek Albay Cortez olsun, Gerek Mitch Baker olsun herkes sana bu şekilde muamele yapıyor. ''İşimi görenin işini görürüm'' Biz o kadar dalgalı adamız yani elin motorcusunun motorunu 2-3 keş oç çaldıysa bize ne. Gitsin kendi halletsin işini. Love Fist'i korusunlar diye motorcu çetesiyle konuşmaya gidiyoruz. Adam motorumu çaldılar önce onu getirin diyor aq. Ve bu sadece kısa bir örnek. Her pembe dairenin arkasında bu olay dönüyor.

Oyunun beğenmediğim birkaç huyu var. Son görevin gelmesi için çeşitli devremülk alıp görevlerini tamamlamamız gerekiyor. Ve bu oyuncuya kesinlikle belli edilmiyor. Oyunu ilk oynayan birisi son görev nerede diye arar durur vallahi. Mesela dondurmacılık çatısı altında uyuşturucu satıyoruz. Araba galerisi satın alıp istediği araçları temin etmemiz gerekiyor. Basımevi alıp reklam yapmamız gerekiyor ve bu devremülk aldıkça böyle devam ediyor. Görevlerini bitirmediğimiz sürece son görevimiz gelmiyor. Oyunda para kazanmak da çok zor mesela. Hani diyorum ya devremülk almamız gerekiyor oyunun bitmesi için. Devremülkleri almak için paramız yetmiyor. Lan biz Tommy Vercetti'yiz. Koca uyuşturucu baronu sayılırız oyunda. Ama bizi 3-5 kuruşa muhtaç ediyor oyun. Aldığımız haraçlar ve kiralar oyuna yansımalıydı ki son göreve daha rahat bir şekilde ulaşabilelim. Malibu Club'ı almak için taksiclik yaptım. Resmen şaka gibiydi. Sonra soygun yapıp 50k falan aldık ama olmaz yani usta. Bir gelirimiz olmalıydı. Mesela her oyunu kayıt ettiğinde devremülklerininin kazancı yatmalıydı otomatik olarak. Bunlar dışında oyun hakkında söyleyebileceğim kötü bir izlenim yok. Ama keşkelerim var tabii. Mr.Black'in kim olduğunu öğrenebilsek keşke. (Telefon görevlerini veren adam.) Yüzebilseydik keşke. Silah dükkanları daha fazla olsaydı keşke. Silah çeşitleri çok olsaydı keşke. İhanet, yerini dostluğa, arkadaşlığa bıraksaydı keşke.......

Gel gelelim oyun için belirlediğim puana. Grand Theft Auto: Vice City oyunu için benim puanım: 92/100

Ayrıca incelememi sonuna kadar okuduysan sana bir teşekkürü borç bilirim. Bir sonraki incelememde görüşmek üzere,esen kalın :)

21.08.2020 01:01 Endürlük.
Emir
Posted August 20, 2020. Last edited August 20, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
13 people found this review helpful
1 person found this review funny
10.5 hrs on record
Hitman:Absolution... Grand Theft Auto serisinden kopmayı başararak hikaye modu evrenine atladığım ilk oyun. -neden daha önce yapmadığımın henüz bir açıklaması yok- Hitman serisine tam olarak ortadan giriş yapmış bir oyuncu olarak belirtmeliyim ki yılının en müthiş grafiklerinden ilk 3'e aday konacak bir seridir bence. Ayrıca stealth shooter kategorisinde en iyi sayılabilecek bir oyundur kendisi. Hikaye derinliği konusunda gayet başarılı bir performans sergilediğini söylemek mümkün. Karakter örgüsünde de muazzam bir iş çıkarmış IO Interactive. Ana karakter ve hikayenin sürüklediği kurguya duygulu bir biçimde bağlanıyor oyuncu. İlk başlarda yaptığımız işler bize ve karaktere yanlış gelse de olay sonradan açığa çıkıyor. Kimin neler neler çevirdiği hikayenin direkt olarak son kısımlarına doğru gün yüzüne çıkıyor. Birazda oyunun artı ve eksi yönlerinden bahsedeyim.

Oyunun eksi yönlerinden bahsedecek olursam;

Oyunun en büyük eksikliklerinden birisi zıplama eyleminin olmaması. Tamam ses çıkarmamalıyız,kendimizi belli etmemeliyiz ama çatışma esnasında siper değiştireceğim zaman 'Z' tuşu her zaman işe yaramıyor maalesef. Oyun genel olarak karanlık bir tema üzerine işli ve havaya sürekli sis ve pus hakim. O kadar görevden sonra insanın açık ve temiz hava göresi geliyor yalan değil. Oyunun ilk saatlerinde bizi çok zor görevler karşılıyor. Oyuna henüz adapte olamamış iken,mekaniklerini tam olarak çözemeden helikopterden kaçmak aşırı zor geldi bana. Oyuna normal modda başladım ama normal moduna kıyasla bile çok daha zordu ilk birkaç görev. Benim naçizane fikrim görevler bitirdikçe daha da zor olmaya doğru gitmeliydi. Onun dışında sinematik sahneleri biz oynasaydık ve açık dünyasını görevsiz de olsa biraz gezebilseydik. En azından bir araba sürebilmeliydik bence. Ayrıca oyunda ağır görevler esnasında kısıtlı mermi depolamamız, zaten tek ve zayıf tarafta olan bize bir eksi olarak geri dönüyor. Kafa dışında vücuda hedef aldığımızda karşımızdakilerin ne kadar zor öldüğünü farketmişsinizdir. En azından 300 tane depolasak daha hoş bir savaş ortamında çarpışabilirdik.Onun dışında yeni eklendiğini varsaydığım 'içgücü' yeteneği bizi diğerlerinden daha farklı kılıyor. Oyun içinde de çok işimize yarıyor. Tamam,bir ajanız elbette normale göre kat kat daha yetenekliyiz ama bu olay çok abartı. Resmen hile bu abicimm. Adil değil yani. Oyun içi sivil insanları öldürmemiz,görev puanında ciddi düşüklüğe yol açıyor. Ama bir yandan bakınca her sivil bizim için şüpheli. Bizi bir anda ele verebilirler. En azından siviller için rahatça ve sessizce bayıltabilme olayı olsaydı. (En azından ben bulamadım) Önce canlı kalkan yapıp sonra bayıltmak zorunda kaldım ve bu oyuncu için ayrıca zahmet ve başaramazsan hezimet.Ayrıca oyunda sürekli farkedilmemiz oyuna karşı olan sinirimizi her farkedilişimizde biraz daha arttırsa da bu olayın gerçekliği bizi gayet rahat bir oyuncu haline bürümekte.Sonuçta insan meslektaşını ya da yanında çalışan insanı hatırlar değil mi ? Ama kalabalık ortamlarda da hemen şüphe çekmemeliyiz be abi..

Oyunun artı yönlerine gelecek olursam;
Hikaye gidişatı ve örgüsü çok güzel dizayn edilmiş bence. Hikaye modunu oynarken hikaye üzerine kurulmuş karakterlere ve tabiki Ajan 47'ye bir duygu bağlantısı kurmayı başarmışlar. Victoria'nın her yeni aksiyonunda 'lan yine ne yapacaksınız kıza' tepkisini bu oyunu oynamış birisinden duymamak mümkün değil. Ayrıca silah kullanımı mükemmel bir biçimde dizayn edilmiş. Ve diğer oyunlara nazaran bu oyundaki kötü insanlar için tonlarca mermi sıkmanıza gerek yok. GTA serisindeki antangonistleri öldürmenin çok zor olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama burda tek mermide sessizce işinizi bitirebiliyosunuz. Nesneler ile avınızın dikkatini çekerek onları etkisiz hale getirmenin hazzını anlatmaya kelimeler yetmez. Minik bir benzin bidonuyla ne görevler geçtim anlatamam size. Ayrıca oyunun hikayesi öyle bir işliyor ki karşınızdaki tüm kötü adamlara yüzde 100 bir şekilde kinlenmemizi sağlıyor ve her birini öldürdüğünde rahatlatıyor bizi.

Gelelim oyuna verdiğim puana. Hitman:Absolution için benim puanım: 91/100

Bir oyun incelememin daha sonuna geldim. Biliyorum,oyunun eksik yönleri her ne kadar fazla bassa da kesinlikle pozitif bir etki bırakıyor oyuncuda. Oyunun öncelikle kötü yanlarını yazmamın sebebi, oyunu yermekten ziyade 'şöyle olsa daha iyi olurdu' düşüncesiyle hareket etmemden kaynaklı. Sonuna kadar okuduysan ayrıca bi teşekkürü borç bilirim. Bir sonraki incelememde görüşmek üzere,esen kalın :)


Posted April 19, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
5 people found this review helpful
0.7 hrs on record
Dead Frontier 2,
MMO Tarzı bir oyuna göre daha iyi optimize edilmiş bir iç dünya,Gerçekliğe uyarlanmış karekter refleks ve hareketleri ile oyunu mükemelleştiren bir Creaky Corpse oyunu daha.Gelelim oyunun - yönlerine.
-Öldürdüğümüz zombileri lootlamak için üzerinde basılı tutmamız.
-Silahın amansız yavaşlığı ve reload zorluğu.
-Oyunun sadece gece havasında geçerliliği.
Ücretsiz bir oyuna nazaran çok iyi bir grafiklere ve oynanış biçimine sahip

Dead Frontier II oyunu için benim puanım: 67/100
Posted September 7, 2018. Last edited August 20, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Showing 1-4 of 4 entries