Recent reviews by Cerberuss

Poop game. I mean, literally...

Valve'ın yaptığı en iyi iş bana kalsa.

Savunma, Saldırı ve Destek sınıflarından oluşan çeşitli modlara sahip bir multiplayer oyundur. İlk TF oyununu şahsen sevmesem de TF2 gerçekten eğlenerek oynadığım bir yapım olmuştur. Gameplay bir yana dursun, gerçek anlamda topluluk sayesinde bu kadar eğlendim. Hiçbir oyunda bulamayacağınız bir kitleye sahip TF2. Oldukça samimi ve enerjik bir kitle var oyunda. Oyunu yenmek için oynayan oyuncu sayısı gerçekten az. Arada toksikler, hileciler falan çıkıyor tabi ama mute atıp geçin agalar. Oyunu salıp karşılıklı tauntlaşan reisler saolsun oyunda sinirlenmek imkansız.

Taunt demişken oyunda çok güçlü bir pazar bulunmakta. Silahlar, skinler, kozmetikler, tauntlar derken cıvıl cıvıl bir ortam oluşuyor. Size tavisyem oyunu premium olarak oynamanız. Evet oyun f2p ama düşürdüğünüz eşyaların en azından bir değeri olsun diyorsanız, mağazadan bir item satın alarak premiuma geçin derim. Ha mağazaya baya zam bindirmişler haberiniz ola.

Çocukluğumun oyunu, nostaljim faslını geçelim de kafama göre Vays siti öveyim.

Diğer GTA oyunlarının arasından bence en iyi hikayeye sahip olan oyun. Retro, nostalji, 80'ler temasını işleyen ve o dünyayı, atmosferi verebilen en iyi oyundur gözümde. Hatta en iyi yapım. Scarface halt etmiş Vice City'nin yanında. Müzikleri, renkli dünyası, aşırı karakterleri, köpek gibi davranılan sıradan İtalyan mafya üyesinin neredeyse baron olmasına uzanan senaryosu ve Kurtlar Vadisi modu. Şey pardon...

GTA 3'ün üzerine hayvan gibi ekleme yapıp motor, helikopter gibi araçların yanında bazı bölgelere ateş ettiğinizde o bölgenin kanaması gibi özellikler ile birlikte Vice City, bir DLC olmanın dışına rahatlıkla çıkıyor. Tommy Vercetti karakterinin gelişimi, başlangıçta dostane yaklaştığı insanlara büyüdükçe küçük görmesi gibi detaylar Vice City'i özel kılıyor. Ayrıca sizi bilmiyorum ama sanki Ray Lioatta dışında birinin Tommy karakterini seslendirebileceğini sanmıyorum. Yeni bir CJ bulunur ama yeni bir Tommy bulunmaz. Başımız sağolsun...

Oyunun mizahi dili, birçok konuya dair eleştirisel öge bulundurması falan derken gerçekten sizi alıp götürüyor oyunun başından.

Oynayın işte ya millete koskoca Vice City'i anlatacak halimiz yok. Amma orijinal versiyonunu. Definitive Edition saçmalığını bilgisayarınıza, konsolunuza, telefonunuza sokmayın bile. Steam dışı nereden oynayacağınızı siz iyi biliyorsunuz ;)

Bu arada favori radyo kanalım Flash FM :)

Kim ne derse desin. Benim için en iyi Call of Duty oyunudur. FPS oyunlarına yenilik getiren bir yapımdır CoD 4.

Senaryo açısından hem çok iddialı hem de çok hassas noktalara değinen bir oyundu. Siyasi konuları ele alan (her ne kadar taraflı olsalar da) nadide bir eserdi. Atmosferi, level dizaynları ve karakterleri sizi gerçekten moda sokan bir oyundu. Oynarken tüylerinizi diken diken ettiren (hala) bir oyundu. Hatta bana kalsa grafiklerin günümüzde bile gideri var.

Oynanış olarak rahat kontrollere sahip fakat vuruş hissiyatı sıfıra yakın. Üzüyor.

Şu sıralar Steam versiyonunu değil, PS4 üzerinden remastered versiyonunu oynamaktayım. Yeni nesil grafiklerle resmen kusursuzlaşıyor.

Neyse kısa tutup incelemeyi sonlandırırken, orijinal MW serisinde bu yolda can vermiş bütün silah arkadaşlarımın ruhu şad olsun. Unutulmayacaksınız...

https://www.youtube.com/watch?v=ZsfDemHC8ns&pp=ygUNY29kIDQgY3JlZGl0cw%3D%3D

Ben bu kadarını beklemiyordum arkadaşım. Gerçekten beklemiyordum. Değiştiğini biliyordum ama her zerresine dokunduklarını düşünmemiştim.

Valve'dan bağımsız bir stüdyonun kalkıp böyle bir projeye imza atması gerçekten çok saygı duyulası bir durum. Gerçi daha sonradan maddi manevi destek sağlandı fakat yine de bütün başarı Crowbar Collective ekibine ait.

Oyuna gelecek olursak, zaten bu incelemeyi okuyorsanız oyunun Half-Life 1'in remake versiyonu olduğunu biliyorsunuzdur. Hatta ilk oyunu yalayıp yutmuş olmanız lazım. Neyse. Oyunun grafikleri hayvan gibi değişmiş. Ne ilk oyunla ne Half-Life 2 ile alakası var. Zorlasam geçtiğimiz yeni neslin oyunlarından birisi diyeceğim. Fazla mı abarttım? Animasyonlar baştan ele alınmış. Her bir silahın yerden alma animasyonları falan var.

Çevreyle detaylı bir biçimde etkileşime geçebiliyoruz. Ki bu özelliği kullanabilmemiz için geliştirici arkadaşlar Black Mesa'ya özel bulmaca bölümleri falan tasarlamış. Hoş.

Genelde aynı mekanlardan geçiyoruz ilk oyundakiyle fakat Black Mesa bazı bölümleri kökünden değiştirmiş. Yeni script olaylardan tutun, orijinal oyunda göremediğimiz sahnelere kadar. NPCler o robotik havadan kurtulmuş ve daha insani tepkiler vermeye başlamış. Bu bölümlerin baştan değişmesi iyi güzel de o Xen bölümlerinin uzunluğu nedir arkadaş ya? Zaten çok sıkılıyordum Xen'den orijinal oyunda. Şimdi ise ekstradan birkaç saat dayanmak zorunda kaldım. Kendini acayip tekrar eden bir oyunun süresini Xen gibi boğucu bölümlerle çoğaltmak nedir arkadaş manyak mısınız siz? Oynarken kanser oldum.

Orijinal oyundaki gibi vuruş hissi sorunsalı devam etmekte. Düşmanlar mermilere tepki vermeden mal gibi üzerimize gelmeye devam ediyor. Can sıkıcı. Yapay zeka da hala ilk oyunla aynı.

Ayrıca bu oyunun fiyatı ne lan delirdiniz mi siz? 32 liraya aldığımda içim acımıştı. 200 lira edecek bir oyun değil dostlar indirimde yapıştırın gitsin. Orijinal Half-Life'ı sevdiyseniz, Black Mesa'yı da aynı şekilde, aynı seviyede seveceksiniz. Alın oynayın.

Tek kelimeyle bu oyun "Efsane!" diye açıklanır ama madem bir inceleme, adam akıllı kısaca ele alalım.

Yılların internet kafe oyunu yav ne detmeç atardık... Ne? Bu muhabbet incelemelerde milyon kere yapıldı mı? Hee pardon.

Efendim oyunumuz bir aksiyon shooter oyunu (yapma yav) Black Mesa'da ters giden deneyler sonucunda Xen adlı gezegenden dünyamıza portal açılıyor ve uzaylılar anamızı belliyor. Biz de fizik profesörü Gordon Freeman olarak geldikleri yere postalıyoruz hepsini. İşin içine amerikan hükümetinin yolladığı ordu falan da girince tam bir cümbüş oluyor ortalık. Hikaye ve evren sağlam olsa da hikayenin doğrudan anlatılmaması beni biraz üzdü açıkçası. DOOM musun sen kendine gel!

Atmosfer olarak oyun şahane. Birçok farklı mekanda bulunuyoruz oyunda. Bu da tempoyu çok yükseltiyor. Grafikler dönemine göre güzel. Müzikler ise şahane. Hatta bulunduğunuz ortama göre mermilerin sesleri bile değişiyor. Büyüksün Valve! O döneme göre cidden güzel icatlar bunlar.

Oynanış olarak "yağ" gibi akan hızlı bir oynanış karşılıyor bizleri. Fakat bölüm tasarımıyla çok çelişen bir tercih bu. Çoğu zaman sırf bölüm dizaynı yüzünden hakkı rahmetine kavuşabiliyorsunuz. Vuruş hissi çok kötü. Çıktığı yıla mı versem bilemiyorum ama harbiden çok kötü. Bosslar birbirinden farklı ve değişik öldürme yöntemleri var. Animasyonlar çok tatlı ve yumuşak. Silah çeşitliliği gayet iyi.

Alın oynayın, oynatın efenim.

ANAMIZA BACIMIZA ETTİRDİĞİMİZ KÜFÜRLER AZ GELDİ BİRAZ DA AVRADIMIZA SÖVSÜNLER DİYE YAPILMIŞ

Oldum olası kara mizah barındıran oyunlara, filmlere, dizilere bayılmışımdır. BDSM adlı oyuna da bu beklentilerle girişmiştim. Bakalım ne ölçüde beklentilerimi karşılamış.

Öncelikle bu oyundan adam akıllı bir hikaye ve hikaye sunumu beklemeyin. Üzülürsünüz. Metinsel bir biçimde anlatılmış ama bir noktadan sonra inanın takip edesiniz gelmiyor.

Ha oyunun mizahi anlatımı çok iyi orasına lafım yok. Mesela karakterinizi siyahi yaparsanız ağzından n word düşmüyor :D Bu ve bunun gibi şakalar dolu efendim beklentiler karşılandı. POSTAL mizahı kadar olmasa da güzel işte :)

Müzikleri ortama uygun hareketli güzel. Akılda kalıcı değiller ama güzeller.

Karakter dizaynlarını çok beğendim şahsen. Grafikler ise fena değil.

Oyunun gore seviyesi beni çok memnun etti açıkçası. Bu tarz hızlı oyunlarda var olması gereken bir şey.

Bölüm dizaynı berbat. Bölümler birbirlerinin aynısı olan koridorlardan ibaret.

Oynanış kısmına gelirsek çok güzel şeyler söyleyemeyeceğim. Oyun başından sonuna kadar kendini bol bol tekrar ediyor. Oyunun 3-4 saatlik bir süresi var ama bu süre bile çok fazla gelecektir. Girdiğiniz her savaşa oflaya puflaya gireceksiniz. Karakter geliştirme var ama oyuna öyle kökten müdahale edecek yenilikler vermiyor. Maximum canınızı falan yükseltiyorsunuz o kadar yani. Ayrıca vuruş hissiyatı da bir o kadar berbat. Zor katlandım yahu! Şimdi değineceğim şey biraz kişisel ama yine de söylemekte fayda var. Ben izometrik kamera açısından oynanan oyunlarda hızlı aksiyon sevmiyorum. Aim alma sıkıntısı çekiyorum. O curcuna içinde kendi karakterimi göremiyorum yahu. Oysaki RPG oyunlarını çok severim. Burada tek sorun oyunun hızlı aksiyona sahip olması.

Görev dizaynı ise gerçekten çok komik. Yahu gerçekten fazla tekrar ediyor oyun kendini. Bütün objektifimiz A noktasından B noktasına gitmek. Haritada gizli saklı yan görevler de mevcut ama o kadar sönükler ki farkında olmadan yan görev yaptığım zamanlar oldu. Zaten oyunun da bu görevleri sunmak gibi bir derdi yok.

Değişiklik olsun diye mini oyunlar eklemişler ama hepsi çok sıkıcı. Hele yan görevlerin sonunda verilen qte hentai sekansları çok cringe.

Ayrıca boss savaşları da çok sıkıcı. Şaşırdınız mı? Sadece tonlarca mermi boşalttığımız tiplerden ibaretler. Ha tasarımları güzel ona lafım yok.

Biraz acımasızca olacak ama ben bu oyuna 0/10 puanını veriyor ve dayak yemeden kaçıyorum efenim. İlla oynayacaksanız indirimlerden alıp oynayın. Niye oynayacaksınız orası ayrı bir mesele ama neyse. Herkese iyi oyunlar.

77 saat oldu ben hala %100 yapamadım şu oyunu. Allah belanı versin Riddler. Origins'den sonra en çok tokat manyağı yapılan oyun oldu Arkham Knight. Peki bunun sebebi yine tema mıydı? Hayır. Tabi ki de yazılabilecek en kötü Batman senaryosunun yazılmış olması. Kötü karakterlerin içi o kadar boşaltılmış ki bir zaman sonra oyun sanki bitmiş bir Arkham oyunu oynuyormuşsunuz hissi veriyor. Mekanikler yağ gibi kayganlaştırılmış. Muazzam kombolar çıkarmak mümkün. Batmobile oyuna çok güzel bir dinamik katmış ama şu nalet olası hikaye ve karakterler gerçekten canımızı çok sıktı. Grafikler, sesler falan da çok iyi ha yanlış anlaşılmasın. Güzel bir yapım var karşımızda. 60 liraya değmez gibi geliyor ama. İndirim döneminde yapıştırın gitsin efenim. Herkese iyi oyunlar.

Edit: Sonunda Riddler'ı yendim aq

Çoğu kişi Arkham Origins'i yerden yere vursa da ben oldukça keyif alarak oynamıştım. Origins, serinin asıl babaları olan Rocksteady yerine Montreal'in geliştirilmesiyle de bir ilke imza atmıştır. Dövüş sistemi gelişmiş fakat karanlık atmosfer beklenenden daha düşük yansıtılmıştır. Hikayesi ve sevdiğimiz Arkham teması güzel işlenmeyince de oyuncular "Yav Arkham Origins'i oynamasan da olur." demeye başladı. Haklılar da. Arkham Asylum'un öncesini anlatsalar da kayda değer hiçbir şey yok hikaye açısından. Ama en nihayetinde bir Batman Arkham oyunu. Yani en fazla ne kadar kötü olabilir ki? İndirimlerde yapıştırın gitsin. Herkese iyi oyunlar.