Install Steam
login
|
language
简体中文 (Simplified Chinese)
繁體中文 (Traditional Chinese)
日本語 (Japanese)
한국어 (Korean)
ไทย (Thai)
Български (Bulgarian)
Čeština (Czech)
Dansk (Danish)
Deutsch (German)
Español - España (Spanish - Spain)
Español - Latinoamérica (Spanish - Latin America)
Ελληνικά (Greek)
Français (French)
Italiano (Italian)
Bahasa Indonesia (Indonesian)
Magyar (Hungarian)
Nederlands (Dutch)
Norsk (Norwegian)
Polski (Polish)
Português (Portuguese - Portugal)
Português - Brasil (Portuguese - Brazil)
Română (Romanian)
Русский (Russian)
Suomi (Finnish)
Svenska (Swedish)
Türkçe (Turkish)
Tiếng Việt (Vietnamese)
Українська (Ukrainian)
Report a translation problem
Kabadayı(2007)
bir gün bir akrep gelmiş. "beni de geçir kurbağa kardeş" demiş. kurbağa da "ben seni geçirmem, sen beni sokarsın, kötü huylusun." demiş. akrep de muhattabını iyi biliyor, "olsun, sen beni geçir. hem seni sokarsam ikimiz de boğuluruz" demiş.
bunun üstüne kurbağa akrebi almış sırtına. tam nehrin ortasındayken kurbağanın sırtında bir acı... akrep onu sokmuş.
kurbağa sormuş: "neden yaptın akrep kardeş? şimdi ikimiz de boğulacağız." akrep çaresiz, omuz silkmiş:
"ne yapayım, huyum bu."