The Elder Scrolls V: Skyrim

The Elder Scrolls V: Skyrim

Not enough ratings
Daedric Rehberi: Namira
By Molag Bal
Skyrim'de ben Ejderdoğan’ım diye gezinen birisi Alduin’i bu dünyadan yok etmiş... Bu sadece sonun geciktirilmesi. Alduin yok edilemez, sadece zamanda ileriye gönderilir. O tekrar gelecek. Tıpkı bundan önceki sefer Kadim Parşömenleri kullanan üç Kuzeyli tarafından öldürülüp, şimdiki zamana getirildiği gibi! Evet, Ejderdoğan aynı şeyi yaptı. Onu geleceğe gönderdi ve gelecek alemde tekrar ortaya çıkacak. O Dünya Yiyen'dir, Alduin dünya yaşamını bitirip, yok edilmek üzere yeni bir dünya yaşamı başlatılmasına neden olandır. Bu alemi bir şekilde yok ediyor yada buna neden oluyor ve başka bir alem başlıyor. Başka kıtalar, başka kahramanlar, başka sorunlar krallıklar ve dahası...
Nordların Alduin diye isimlendirdikleri, Altmerlar tarafından Auriel diye isimlendirilir keza belkide kendini üstün gören başka bir elf tanrısı!

''Yeni bir alemin doğuşuna mani olabilir misin? Sonu aceleye getirmek isteyenler uzaklaştırabilir, ertelemek isteyenler ise yakınlaştırabilir Dovahkiin'' - Paarthurnax.
Bu sözleri Alduin'in kardeşi Paarthurnax söylüyor. Parçaları birleştirebiliyor musun?

Fakat bundan etkilenmeyecek birileri var. Padomay'ın kanları, Daedra'lar.
Ölümlüsün, zayıf ve korkaksın. Tüm ölümlüler gibi er yada geç unutulmak üzere geldiğin toprağa tekrar gideceksin.
Beni izle, asıl güce tanıklık et. Seni Oblivion diyarlarına götürecek, oranın Lord'larına nasıl boy eğmen gerektiğini öğretecek ve hepsini tanıtacağım.
   
Award
Favorite
Favorited
Unfavorite
Namira Kimdir?
Not: Bu evrenin yaratılışı ve Lorkhan hakkında vasatın üstünde bile bilgin yoksa bu yazıdan hiç bir şey anlamayacaksın. Yaratılış için buraya, Lorkhan içinse buraya göz atabilirsin.
Ayrıca modlu görüntülerimin Skyrim'in saf hali ile alakası yoktur.



Namira (Daedric Dilinde: ): İğrenmenin, çürümenin, her türlü iğrenç varlığın yada 'şeyin', çirkinlerin, hastalığın, zavallılığın ve sefaletin Daedrik Prensidir.

Great Darkness (Muhtelif Karanlık), Spirit Daedra (Daedra Ruhu) ve Mistress of Decay
(Çürümenin Metresi) olarak da anılır/bilinir.


Ayrıca Namira: kara ruhların, dilencilerin ve yamyamlığın da prensidir.


Namira, güzel ve bakımlı görünenlere değer vermez; şık elbiseler, lüks bir hayat veya süslü ve terbiyeli kelimeler vede sağlıklı bir beden onun için olabildiğince değersizdir.
O aynı zamanda Zeval Prensidir, cüzzam ve diğer iğrenç hastalıklarla da ilişkilidir.



(Skyrim - Namira altarı)

Ve Namira diğer Prenslerin aksine ölümlülerin işleriyle ilgilenmeyi gereksiz görür. Kendi işini kendi tamamlar






Namira'nın Oblivion alemi Scuttling Void'dir. Burası bazı Khajiit'ler tarafından "Dünyanın Arkasındaki Karanlık" olarak adlandırılır.


(Scuttling Void - Temsili Mod)

Bu alem hakkında çok az şey, hatta belkide hiçbir şey bilinmiyor. Fakat bu alemin Dro-m'Athra (ESO'da Maw of Lorkhaj trial'i), İle bağlantılı olduğu sanılıyor.
ESO (Elder Scrolls Online) da Maw of Lorkhaj motifi (kıyafetleri) mavi ve koyu siyah renktedir. Khajiitler için bu, 'AY'ları ve Lorkhaj'ı temsil eder.
Dro-m'Athra'nın Khajiitler tarafından bir çok fazla çevirisi vardır; Ta'agra, Karanlık Ruhlar, Hayalet Kediler, Kayıp Kediler, Lorkhaj'ın (Lorkhan) Çocukları, Karanlık Ay, Namiira, Namiira' nın karanlığı gibi. Tüm bunların kısa biçimi m'Athra'dır.


Khajiitler Namira'ya Namiira diye hitap eder. Khajiitlerin bir çok terimi insanlara göre farklıdır. Mesela tanrılar için kullandıkları isimler; Sanguine için Sangiin, Lorkhan için Lorkhaj, Padomay için Padomi, Akatosh için Alkosh vs. vs. gibi.
Tamriel'in ilk ırkının bu kediler olduğunu düşünürsek, Khajiit hikayelerini ciddiye almalı ve onlarda büyük sırlar olduğunu bilmeliyiz okuyucu.
Mesela Khajiitler için 'AYLAR' (bu aylar Secunda ve Masser'dır) lar büyük önem taşır. Neredeyse her şeyleri - inançları bile - 'AYLAR' ile ilgilidir desek yanlış olmaz. Bunun sebebi sadece Lorkhan'a inanmaları ve ona duydukları saygı/korku dur...


Sana her şeyi tek bir çırpıda anlatmamı bekleme okuyucu! Düşün ve araştır ama unutma ki seni buna davet etmişken, elinde adres yoktur.
Dikkat et, bunları ararken daha farklı yerlerde kaybetme kendini. Bu adresi kendin bulmalı ve kendini böylece bu bilgilere layık hale getirmelisin. Her şeyi öğretmeninden bekleyenler asla öğretmenine olan borcunu ödeyemez ve öğrenci kalmaktan başka bir şey beceremezler.



(Elder Scrolls Online: Maw of Lorkhaj)
Kan Tanrısı İçin Kan


Sefalet içindeki ruhların hükümdarı Namira'nın belirli bir daedra kulu yoktur. Genellikle örümcekler, böcekler, sümüklü böcekler ve içgüdüsel bir tiksinti ile ölümlülere ilham veren itici yaratıklar ile ilişkilidir. Ölüler veya çürümüş herhangi bir bedendeki kurtçuklarda onunla ilgilidir.

Hatta bağzı Necromancer(Ölüçağıranlar)lara göre Kurtlar Kralı Mannimarco'da bir Namira müridiydi. Fakat bunun hakkında kesin bir bilgi yok.











Çürüme Metresi Namira, Tamriel deki tüm yamyamların inandığı tanrısıdır. Ve zaten ona tapanlar ya yamyamdır yada dilenci yada her ikisi. Onun takipçileri Namira'nın temalarının ilkelerine inanır ve yaşam biçimi haline getirirler.



Namira'ya tapanlar, toplum tarafından tehlikeli ve sapkın olarak göründükleri için inançları hakkında hiç açık değillerdir. Genellikle normal insanların içinde normal hayatlar yaşarlar, standart işlerde çalışırlar ve diğer sivillerle diğer herkesin yaptığı gibi sosyalleşirler ve geleneksel olmayan 'iştahlarını' gizlemek için gizli tarikatlarla organize olurlar. Bu tarikatlar genellikle 'Cadılar Meclisi' olarak bilinir ve çeşitli kurbanlarının etlerini orada sıyırırlar.
Belkide onlardan birisiyle karşılaştın okuyucu? Sinsiliğin sende kalsın ama unutma ki senin tüm kalbini biliyorum.


"İçindeki açlığı hissediyorum. Sana söylüyorum. Ölüleri görüyorsun ve ağzın ıslanıyor. Miden büyüyor. Sorun değil. Seni böyle olduğun için terketmeyeceğim. Dur!. Sana unuttuğun, önceden sahip olduğun her şeyi söyleyeceğim." - Eola




Namira'nın müritlerinin bazıları barış içinde yaşamayı tercih ediyorlar, ancak sapkın yaşam tarzlarından vazgeçmiyorlar, bunları sinsi bir şekilde yine yaşıyorlar. Mesela Skyrim/Markarth'da yaşayan dul bankacı kadın buna örnektir. Nasıl dul kaldığını tahmin edersin, zavallı kocası onlara büyük bir ziyafet sağlamıştır.
Fakat tüm her şeyini ve tüm zamanını Namira'ya adamış olanlar, etrafında toplandıkları ve terk edilmiş harabelerin derinliklerinde kendilerine türbeler kurarlar. 'Unutulmuş Olanlar' adında koloniler şeklinde yaşadıkları bilinir, onlara rastlamak imkansızdır. Ama kim bilir belkide rastlayanları olmuştur...
Bu müritler ayinsel cinayet ve yamyamlık ile ibadet ederler.
Ayrıca Namira ve Müritleri, Arkay (Arkay yada Ark'ay, yaşamın ve ölümün AEDRA tanrısıdır) ile çoğu zaman çelişkilidir.








Namira'nın, Great Darkness, Spirit Daedra diye anıldığından da bahsettik.
Net olarak bahsedilmese de TES Lore/unda veya oyunlardaki kitap veya görevlerde dolaylı olarak Spirit Daedra (Namira) nın Lorkhan'ın bir parçası olduğundan da bahsedilir.
Çürümenin, ölülerin ve iğrenmenin prensi Namira ile parçalara ayrılmış Lorhan'ın bir bağlantısı olabilir mi okuyucu?
Kendisi Hiçlik ve/veya Karanlık olan Sithis ile Namira'nın bir çok ortak temasının olması, Khajiitlerin 'Dünyanın Arkasındaki Karanlık' diye adlandırdıkları Great Darkness (Namira)'nın alemi ile bir bağlantısı olabilir mi?

Sana Khajiitler'de bir çok sır olduğunu söylemiştim. Khajiitler için Secunda ve Messer gezegenleri çok kutsaldır ve yaratılışın kendi dillerinde Lorkhaj'a yani Lorkhan'a ait olduğunu düşünürler. Ve sevginin büyük önem taşıdığı bu alemde, Daedra'lar dahil bütün Et'Ada'lar aslında Anu ve Padomi'nin birer çoğudur. Padomi, Khajiit dilide Padomay'dır. Anu ve Padomi birer aşıktır. Ama evlatları gün geçtikçe artar ve her biri zıvanadan çıkar...
Sana tüm parçaları veriyorum fakat bunları birleştirmek senin işin!
Dilenci Prens






Aşşağıda alıntısını yaptığım kitap Skyrim'deki 'Beggar Prince' (TR: Dilenci Prens) Kitabına aittir.
İçinde önemli bilgilerin olduğu bu kitabı okumadan geçme.


Okumaya üşenenler için (İngilizce); https://www.youtube.com/watch?v=oRkhzy0WgbA


Wheedle'ın ve Daedra Lordu Namira'nın
ona verdiği hediyenin hikayesi

İmparatorluğun dilencilerine bir göz atalım. Bu kayıp ruhlar yaşadıkları toprakların fakir ve sefilleridirler. Her şehrin kendi dilencileri vardır. Birçoğu son derece fakir olup sırtlarındaki döküntülerden başka bir şeyleri yoktur. Bizim çöplerimizle beslenirler. Onlara biraz bozuk para verdikten sonra da uzun bir süre durumları hakkında endişe etmemize gerek kalmaz.

Dilenci Prens'in kaderini öğrendikten sonra ne kadar şaşırdığımı bir düşünün. Dilenci bir prensin nasıl olacağını hayal dahi edemezdim. İşte size duyduğum hikaye: Olay İlk Çağ'da geçiyor, tanrılar insan gibi yürüdüklerinde ve Daedra dokunmazlığıyla yabanıl alanları araştırdığında hepsinin Oblivion'da tutsak olmasına az bir zaman kalmıştır.

Wheedle adında bir adam varmış, belki de bir kadın. Wheedle'ın cinsiyetinin örtbas edilmesi bayağı uzun bir hikaye. Wheedle, Bosmer (orman elfi)'ların diyarı Yeşilyurt (Yani Valenwood. Buradan bu oyunu Türkçe'ye çeviren OYUNÇEVİRİ ekibine özel isimleri neden çevirdiklerini de sormak istiyorum. Eğer Skyrim'i Türkçe oynarsanız Lore'da geçen hiç bir haltı anlamayacaksınız. Hoş, eğer İngilizce bilmiyorsanız da anlamayacaksınız...) 'daki bir kralın 13. çocuğu. Wheedle'in bu haliyle tahta oturacak durumu yok. Hatta mal, mülk ve para gibi miraslardan da mahrum.
- - -Bu arada bu hikayenin Valenwood'de geçmesi, Bosmer'ların kendi ölülerini yemesine atfendir. Bu yüzden Yamyamlığın Hanımı'nın buralarda görünmesi normaldir.- -

Wheedle kendine ait bir servet ve zafer sahibi olmak için sarayı terk eder. Uçsuz bucaksız ormanlarda ve küçük köylerde çok günler geçirdikten sonra üç tane adam tarafından etrafı sarılan bir dilenciye rastlar. Dilenci tepeden tırnağa yırtık pırtık şeylerle sarmalanmış ve vücudunun hiçbir tarafı görünmemekteymiş. Adamlardan biri dilenciye saldırma niyetindeymiş.

Wheedle öfke dolu bir yakarışla adama kılıcını savurmuş. Bunun üzerine tırmık ve tırpan gibi basit silahlarla kuşanmış olan adamlar görkemli bir kılıçla donanmış bu adamdan hemen kaçarak uzaklasmışlar.

"Beni kurtardığın için çok sağ ol." diye hırıltıyla soluklanarak söylenmiş dilenci paçavralar altından. Wheedle, bu dilenciden gelen kokudan fazlasıyla rahatsız olmuş.

"Senin adın nedir zavallı kadın?" diye sormuş Wheedle.

"Ben Namira."

Wheedle kadının şehirli olmadığını hemencecik anlamış. Bu isim onlara bir anlam ifade etmese de Wheedle için iyi bir fırsattı.

"Sen Daedra lordusun!" diye haykırmış Wheedle. "Neden o adamların seni tartaklamalarına izin verdin? İstesen bir tek fısıltıyla onları mahvedebilirdin."

"Beni tanıdığınıza sevindim." diye hırıltıyla konuşmuş Namira. "İsmimden ziyade yeteneklerimle tanınmayı yeğlerim zaten..."

Wheedle, civarda vuku bulan bütün pisliklerin ve iğrençliklerin Namira'nın Daedra lordu olmasından kaynaklandığını anlamış. Kangren ve cüzzam gibi hastalıklar onun topraklarında bulunuyormuş. Başkalarının tehlike olarak göreceği bir yer olmasına rağmen Wheedle için iyi bir fırsatmış.

"Yüce Namira, Çürümenin Metresi, lütfen sizin hizmetkarınız olmama izin verin. Sizden tek istediğim, bana kendi servetimi kuracak ve adımın asırlar boyu anılmasını sağlayacak gücü bağışlamanız."

"Hayır. Bu dünyada kendi işlerimi kendim hallederim ben. Hizmetçiye ihtiyacım yok."

Namira çelimsiz bir halde yola koyulmuş. Wheedle'ın bu işin peşini bırakmaya niyeti yokmuş tabi. Namira'nin peşini de bırakmamış ama tam otuz üç gün otuz üç gece hizmetkarlığı için onunla münakaşaya girmiş. Baskı uygulamış ama Namira'dan bir tek kelime dahi alamamış. En sonunda, otuz üçüncü günde, Wheddle'ın konuşmaya mecali kalmamış...

Birdenbire Namira daima sessiz kalan bedeninden geriye doğru bir bakış atmış. Wheedle çamurun içinde Namira'nın kurtlu ayaklarına kapanarak yalvarıp ağlamaya başlamış.

"Artık çıraklık görevini tamamladın gibi görünüyor." demiş Namira ve eklemiş, "İsteğini kabul ediyorum."

Wheedle buna çok ama çok sevinmiş.

"Sana hastalıkların gücünü veriyorum. Hangi hastalığı dilersen onu kullanabilir, arzu ettiğin an değiştirebilirsin, elbette görülebilir belirtiler olduğu sürece. Fakat her seferinde sadece bir tanesini üstünde taşıyabilirsin."

"Sana zavallılığın gücünü veriyorum. Seni gören herhangi birinin sana şevkat göstermesini sağlayabilirsin."

"Son olarak da sana görmezden gelinmenin gücünü veriyorum. Baskalarının senin varlığını görmezden gelmelerini sağlayabilirsin."

Wheedle şaşırıp kalmış. Bunlar parayla, servetle elde edilemeyecek şeyler. Bunlar büyük lanetler. Her biri tek başına bir halta yaramayan ama bir araya geldiklerinde akıl sır eremeyecek bir güç.

"Peki bu korkunç yeteneklerle nasıl kendi servetimi yapıp adımı duyuracağım?"

"Otuz üç gün otuz üç gece boyunca ayağıma kapanıp yalvardığın gibi şimdi de erkeklerin hükmettiği şehirde servet edinmek için yalvarmalısın. Adın Tamriel'in dilencileri arasında efsanevi olacak. Wheedle'ın, Dilenciler Prensi'nin hikayesi nesiller boyunca anlatılacak."

Böyle buyurdu Namira. Wheedle karşı konulamaz bir dilenciydi. Kimse bu kalabalık içindeki zavallıyı umutsuzca para dileniyorken görmezden gelemezdi. Her nasılsa Wheedle, ülkesinin sırlarına büyük bir geciş imkanı sağlayan umursamazlığın gücünü de keşfetti. Wheedle'ın onları duyabileceği yerlerde insanlar bilmeden önemli şeyler söylerlerdi. Böylece Wheedle şehre giren çıkan herkesten haberdar olmaya başlamıştı.

Bugüne kadar söylenenlere göre, eğer bir şeyi merak ediyorsanız gidin ve dilencilere sorun. Şehirde olan bitenleri hem görüp hem de duyarlar. Şehirdeki bütün insanların bütün küçük sırlarını bile bilirler.






Aslında bu kitap Namira hakkında bir çok şeyi açıklıyor. Onun için asıl güç sesi çıkmaz bir silik olmaktır. İşe yaramayan, dışlanmış ve ciddiye alınmayan...
Namira ölümlülerin işleriyle pek ilgilenmez, o diğer prensler gibi bu dünyayı ele geçirmek, yok edip eğlenmek istemiyor. Sadece var oluyor ve olması gereken her şey zaten kendiğilinden yolunu buluyor. Tıpkı 'işe yaramaz' ölümlülerin ömrünün sonunda Sithis'in boşluğuna sürülmeleri gibi.
Skyrim'de Namira
Skyrim/Markarth'da bulunan şehir mezarlığına girmek istediğinde Verulus adında bir rahip seni içeri almayacak ve mezarlıkta bir şeyin ters gittiğini söyleyecek.
İstediğin şekilde onu ikna edebilir ve Namira görevine başlayabilirsin.




Mezarlığa girdiğinde birisi sana seslenecek ama onu göremeyeceksin. En azından o istemeden.


Burada istersen Eola'ya saldırabilir ve Namira görevine hiç başlamaya bilirsin.





Kabul ettiğinde, sana eski ibadethanelerinin artık kullanılamadığını, oradaki ölülerin bir şekilde canlandığını ve o yüzden şehir mezarlığına geldiğini söyleyecek. İstersen Eola ile birlikte yada tek başına o mağarayı meftunlardan temizleyecek ve başta konuştuğun Arkay rahibi Verulus'u oraya götürüp Namira için kurban edeceksin. Ve böylece başka bir Namira tarikatı 'Cadılar Meclisi'sini yeniden kurmuş olacaksın.
Ve eğer cesedi yemeyi kabul edersen Namira seni ödüllendirecek ve sana bir yüzük verecektir.




(Ring of Namira / Namira Yüzüğü)

Bu yüzük sayesinde ölüleri yiyebileceksin. Cesetleri yemek sana 50 stamina ve her yenen cesetten sonra 5 dakika boyunca 30 health ve regeneration verecek.






Ayrıca buradaki ziyafet bitip herkes dağıldığında, ziyafette bulunmuş bir kaç kişiye Markarth'da denk gelebilirsin. Bahsettiğimiz gibi, Namira müritleri her zaman kendilerini saklar ve insanların arasında normal işlerini yapmaya devam ederler. Ama bir şekilde iştahlarını da giderirler...









"Unutma, Markarth içinden çelik ve kan akar!"


Belkide her şey sandığından çok daha farklıdır, belkide sadece Daedra Lord'larına gebe kalan bir alemin içerinsinde dünyaya geldin okuyucu. Ki şuan sadece bir Daedra Lord'unu bile tamamiyle sana aktarmış değilim. Bu sadece sahildeki bir kum tanesi.
Ancak korkma, inancın galip gelecek daim olan ak saçlı kafire karşı. Ferah tut içini, ancak hatırla ki, davet edilmişken elinde adres yoktur.
Kaynak
TES: Skyrim, UESP ve Ben
Skyrim 'MODLU' görüntüleri tamamen bana aittir, görüntülerin Skyrim'in saf hali ile uzaktan yakından alakası yoktur.