Recent reviews by Murhin

Cranks and Goggles düşük boyutlu, minimalist bir şık tasarıma sahip olan çeşitli oyun modlarının bulunduğu aynı zmaanda Türk yapımcıların da emeğinin olduğu Türkçe bir yarış oyunu. Oyun 1920'lerin toprak yarış pistlerindeki altı klasik aracın olduğu yarışmalarda geçiyor. İlk açılışta oyun İngilizce geliyor ama ayarlar kısmından Türkçe yapabilirsiniz.

500-600 mb gibi çok düşük alan işgal etse de ciddi bir oyun modları var. Öncelikle oyun sizden yarışcınızın kaskını, şeklini belirlemenizi istiyor. Bunun yarışta bir önemi yok, gözükmüyor. Daha ana ekranda yeni arabalar aldığınız bir sayfa, çevrimici oyun modu, zamana karşı ve kariyer modu yer alıyor. İlk oyuna girişte 50.000 kredi sunuyor ve yarışlardan başarınıza göre fazla kredi alıyorsunuz. Bu kredileri de yarış aracı alırken harciyorsunuz. C-B-A klasmanlarının birbir geçtikten sonra yeni yarış arenaları açılıyor. Oyundaki araçlar gerçek hayyattan araçlardan alınmakta ama telif problemi yüzünden değiştirilmiş. Oyun, Uğur Köseoğlu ile Aydıncan Ataberk isimlerinin de ön plana çıktığı Play Native tarafından yapılıyor. Oyun içerisinde detaylı bilgi var. Tasarım ve dizayn konuları onların elinden çıkmış. Oyun içerisindeki bilgilerde yazdıklarına göre ilk oyunları ve devamını getireceklerini söylüyorlar.

Oyunun Türkçe olması, Türk yapımcıların dahil olduğu bir şirket tarafından yapılması en büyük artısı. Tasarımı, dizaynı ve görsel yanı da harika. Tek sıkıntı bana göre oyun zorluğunun aşırı yüksek olması. Klavye ile oynayamadım. Kontrolcü ile biraz olsun virajlarda hakim olabildim. Oynanabirlik yönünde sıkıntı var. Oyundaki pistlerin kavislerini virajlarını öğrenmeniz kesinlikle gerekiyor. Sol-üst taraftaki haritayı sık sık kontrol etmelisiniz. Virajlarda gazı azaltmalısınız (ileri tuşuna süreki basmayı bırakın). Klavye ile oynadığım süre boyunca kaza yapma simülasyonuna döndü. Kontrolcü ile alıştıktan sonra idare edebiliyorsunuz. Bunun haricinde denenebilecek bir oyun. İndirim olduğunda 18 TL'den 2 TL'ye kadar iniyor. Rahatça alabilirsiniz.

Strategist henüz erken erişimde olan 15 levelden oluşan kendinizi sınayabileceğiniz ve oldukça zor bir bulmaca oyunu. Mavi daire sizsiniz ve yeşil daire sizin bölümü tamamlamak için ulaşmanız gereken son varış noktanız. Düzlem içerisinde sizi engelleyecek daha sonraki bölümlerde ortaya çıkan daireler ortaya çıkıyor. Önce stratejinizi oluşturarak mavi dairenin onlarla bir araya gelmenizi engellemelisiniz, yoksa oyunda tekrar edip durursunuz. Anlatmaya çalıştığım gibi beyin çalıştıran oyunlardan biriyle daha karşı karşıyasınız.

Denediğim süre boyunca içerik ve amaçlarını beğendim. Basit bir oyun olmasına rağmen daha stabil değil. Tasarım ve içerik elden geçirilmeli. Bölüm sayısının arttırılması iyi olur. 6 TL fiyat etiketi ile satılıyor. Zorlayıcı oyunlar sevenler denemeli.

L-Way minimalist labirent içerisinde geçen bir bulmaca oyunu. Minimalist dediğime bakmayın. Bu oyun cidden zor. Bulmaca oyunlarının en zorlarından biri. İlk başlarda kolay ve oyunu tanıtan bir içeriğe sahipken sanırsam dokuzuncu bölümden sonra oyun başladı artık diyor. 21 bölümden oluşuyor ve ok tuşları ya da WASD tuşları ile oynayabiliyorsunuz. Beyaz bir topumuz var ve bunu N noktasına ulaştırmamız lazım. Fakat o kadar kolay değil. Bazı geçiş alanları dar olduğundan S noktalarına uğrayarak topu küçültmelisiniz ya da T noktalarına ulaşarak bloğu indirmelisiniz. T noktasına benzer noktalar oyunun ilerisinde o kadar fazlalaşıyor ki devasa labirentlerin içerisinde N noktasına ulaşmak saatlerinizi alıyor.

Oyunda cidden beyninizi çalıştırmanız gerekli. Yedi başarımı var. Havadan sudan bunları dağıtmıyor. Oyunda ilerlemeniz ve bitirmeniz lazım. Basit tasarımı ve zarafeti ile de sizi etkiliyor. Zorlayıcı bulmacaları seviyorsanız, mutlaka edinmelisiniz. 4 TL etiketine rağmen, beynini kullanmak isteyenler için paha biçilemez bir oyun.

Bu oyuna benzer içerikleri toplu taşıma araçları ile seyahat ederken zaman geçirebilmek ve sıkıcı yolculuğu biraz olsun telafı edebilmek için cep telefonunuzda oynuyorsunuzdur. Oyunun amacı yukarıdan düşen farklı renklerde ve özellikle olan üç değerli taşı yan yana ya da üst üste getirerek üstteki sınıra erişmeden toplayabildiğiniz kadar puan toplayabilmek diyebiliriz. farklı oyun türlerine de sahip olduğundan zamana karşı ya da farklı türevde oyun çeşitleri de içerisinde bulunmakta. Bu çeşitlilik altında size iyi vakit geçirtmeyi vadediyor.

Oyun Match 3 türüyle Tetrisi bir araya getirerek cep telefonlarında sıkça rağbet edilen oyun anlayışını bilgisayar oyuncularına da sunuyor. Büyük bir karşılık, beklentiye girmeden zaman geçirmek için oldukça düşük boyutlu bir oyun olduğunu bilmeniz lazım. Cep telefonlarındaki gibi dokunmatik ekranda oynamak varken, bilgisayar karşısında mause ile oynamak biraz zor. Fakat oynadığım süre içerisinde sıkılmadığım ve bu tür oyunları sevdiğim için rahatça önerebilirim. Stres altında olduğunuzda, zamanınızı hızlı bir şekilde geçirmek istediğiniz oynayabilirsiniz. 2 TL etiketi ile kutuphanenize eklemek o kadar da zor değil. İyi oyunlar.

Basitçe anlatmak gerekirse birbirine benzeyen resimleri ardarda listelemeniz ve seviyeyi bitirmeniz olan oldukça kolay bulmaca oyunu. Tekrarlayan gelişigüzel seviyelerden oluşan bir oyun olduğundan pek fazla başında duracağınızı sanmıyorum. Saatlerce başında durmanızı sağlayacak artı bir özelliği ya da çeşitliliği yok. Rastgele seviyelerden çok, kolaydan zora giden bölümler yaratılsaydı ve tasarım ile sunuşa önem verilseydi daha iyi bir oyun çıkarılabilirdi. 2 TL gibi bir etiketle satılıyor ve bundan başka iyi denilebilecek bir yanı da yok.

Sudoku oynamayı seven biriyseniz bu oyunu denemelisiniz. Standart bir sudoku oyununda 1-9 rakamlarından oluşacak yukarı-aşağı sutunlarıi sol-sağ sütünları ve kare bloklar varken, bu oyunda 1-9 rakamlarından oluşan standart bir düzlemi takip etmeyen sütunlar var. Kolay, orta ve zor seviye olarak üç bölüm olmakla beraber toplamda 100 adet çözülmeyi bekleyen seviye var. Minimalist bir tasarıma sahip olan oyun arkaplan sesleri ile güzel ambiyansa kavuşuyor. 3 seviyeyi ve oyunu tamamladığınızda kazanabileceğiniz 4 adet başarımı da bulunuyor. Steam bulutu da desteklemesi oyunun artılarından. başka bir bilgisayarda oyununuza devam edebilirsiniz.

4 TL gibi ucuz bir etkiletle satılmasına rağmen, peş peşe her bölümü geçebileceğinizi sakın sanmayın. Kolay seviye bile sudokudan anlamayan bir kişi için oldukça zor. Tercihler kısmından size kolaylık sağlayacak tüyoları açabilirsiniz. mantık yütürken bazı zamanlar bile ihtimaller dahilinde kalan iki rakamdan birini rastgele yazmanız gerekebilir. Sudokuyu anlatacak yazacak değilim. İligisi olan kişinin almak isteyebileceği basit eğlence oyunu. Bence deneyin.

Bir başka yönetim simülasyonu daha karşınızda. Türk yapımcılar sayesinde hayata geçen projede içecek firması kurarak, diğer rakiplerimizi de alt etmeye çalışarak satış yapmaya çabalıyoruz. Herhangi bir yerde fabrika kurduktan sonra ülkeye özgü reklamlar gündeme getiriyoruz. Prestij oluşturmak ve satış yapmak için elbette. Üretceğimiz içeceklerin hangi meyve aromasını kullanacağına, tatlandırıcı oranı, asit oranı, gazlı olup olmaması gibi detayları belirleyerek kendi formülümüzü üretiyoruz.

Aromaya karar verdikten sonra o meyveyi yetiştiği ülkeden satın almanız gerekiyor. Mesela Böğürtlen için Macaristan'dan. Sizin günü gününe değişen prestij ve marka değerinize göre satış oranınız değişiyor ve içecek fiyatınız artıyor ya da düşüyor.

Oyun ilk başlarda oldukça karışık. Anlamanız zor geliyor. 1-2 saat deneyimledikten sonra alışıyorsunuz. Bir strateji-simülasyon oyununa nazaran grafikleri iyi olsa da biraz daha kaliteli yapılabilirmiş. Arayüzde oldukça basit ve gelişigüzel duruyor. Bunun üzerinde de oynamalar yapılabilir. Oyunun en büyük artısı Türkçe olması. Türk yapımcılar tarafından geliştirildikten sonra Türkçe içerik sunmayan birçok oyun olduğunu düşününce, oldukça iyi olmuş. Benim gibi strateji ve simülasyon oyunlarına ilginiz varsa iyi gelebilir. Deneyin.

Skipper, sade bir yapıya sahip düşük boyutlu bir bulmaca oyunu. Birbirinden farklı ve az da olsa zorlayıcı 30 bölümden oluşmakla birlikte, her bölümün birden fazla çözüm yolları bulunuyor. Hem klavye ile hem oyun kumandası ile oynayabiliyorsunuz. Rahatlatıcı ve sizin stres baskısı altında ezilmekten kurtaran müziklerini de unutmamak lazım. Bu oyun bir nevi motivasyonunuzu yükseltmek ve bakış açınıza daha geniş bir anlayış katmak için var.

Bulmaca türünden oyunları benim gibi sevenlere öneririm. Fakat indirimsiz fiyatı 8 TL gözüküyor. Şu fıyattan almanızı tavsiye etmem. Mutlaka yaz indirimlerinde ya da herhangi bir indirim sürecinde %75-80'lik oranları görecektir. O zaman almanız sizin için daha iyi. Ben oyundan oldukça mennun kaldım.

Wild Terra Online devasa çok oyunculu olarak piyasaya çıkan orta çağ rol yapma oyunu. İki boyutlu bir oyun olmasına rağmen size kendi yerleşim alanınızı kurduktan sonra; hayvanlarla, yaratıklarla ve diğer oyunculara karşı hayatta kalma mücadelesini çeşitli sayıdaki yapı çeşidi ile sizlere sunuyor. Görsellikten bir şey beklemeyin. Oldukça sıradan ve minimum kalitede yapısı var.

Oyuncu sayısının fazla olmadığını gördüm. Çok oyunculu olduğu söylenen bir oyun için en büyük eksik bu olsa gerek. Ayrıca en büyük sorunlarınızdan biri envanteriniz. Envanter oldukça az sayıda eşyayı alıyor. Eşya toplama veya av sırasında çabucak dolan bir envanterin oyundaki canlılığınız ve sürekliliğiniz için oldukça zarar verici olduğunu düşünüyorum.

Oyunda devamlılık yok. İki saatlik bir oyun sürecinin ardından canlanma merkezini evinizi inşa ettikten sonra oyun monotonlaşıyor. Aşırı aksiyon, zorlayacak sürekler yok. İnşa ettiğiniz alan belli bir süre sonra yıpranmaya ve yıkılmaya başlıyor. Tatile gitseniz bir hafta sonra yapınızı etrafta göremeyebilirsiniz. Bunu yapımcıların oyunu canlı tutma istekleri yüzünden koyduklarını düşünüyorum. Bu konuda aksi bir şey söyleyemem.

İnşa etme gibi bir süreci seviyorsanız oyunu alabilirsiniz, diğer açıdan pek bir ilerlemenin olmadığına tanık olacaksınız. 25 TL gibi bir etikete sahip olduğundan ve kendi açımdan belli bir süre sonra oyundan soğumaya başladığımdan öneremiyorum. %75-80 gibi indirim olduğunda alabilirsiniz.

70'lerde ve 80'lerde Arkanoid ve Breakout adlı atari oyunları vardı. 90 nesli ise Windows için Dx-Ball adlı oyunu hatırlar herhalde. Oyunlarda amaç yatay bir çubuk yardımı ile topu kaçırmayarak blokları parçalamaktı. Bu kez ise derdimiz çiftlik eşyalarını parçalamak. Buna bazen futbolcuları, kayıkları ve çiftçileri de dahil... Top ile birbir eşyaları parçaladığımızda bazen size çeşitli yararlı ve yararsız eşya kutuları çıkıyor. Paletimizi büyütmek, iki fazladan top vermek, mıknatıs ile topu kaybetmemek ya da tam tersi paletimizi ters kutuplara çeviren bir özellik sahibi olabiliriz.

Toplamda 30 bölüm var. Bazı bölümler gece karanlığından oynandığından topu görmeniz oldukça zor. Oyun başlangıcında her bölümde 3 kalbimiz var. Biraz önce bahsettiğim kutulardan bazen bir fazla kalp çıkabilir. Bölümlerde amaç tüm eşyaları oyun sahasından temizlemeniz. Her 30 bölüm için ülke bayraklarından oluşan bölüm başına başarım var. Her bölüm başına bir başarım elde ediyorsunuz. Bölümden bölüme atlayabilirsiniz, her bölümü sırasıyla başarma şartı oyunda yok. Türk bayrağı başarımını ise 16. bölümü bitirmeniz halinde elde ediyorsunuz.

Blok parçalama türünden oyuna daha önce aşinalığım olduğundan oldukça eğlendim. Güzel vakit geçirdiğimi söyleyebilirim. Stres atmak için ideal bir oyun. Bölüm zorluklarının yetişkin yaş düzeyi için oldukça düşük olduğunu görsem de klasik bir oyunun benzeri ile karşılaşmam başından kalkmama engel oldu. Öneririm, fiyatı da makul. Deneyin.