Mount & Blade Türk yapımcıları tarafından hazırlanmış bir oyun. Bizim için ayrı bir önem taşıyor anlayacağınız. Türk yapımcılarının yaptığı oyunları sevmiyorum, saçma oluyor gibisinden fikirler taşıyorsanız sizi bu incelemeyi okuyup sonra oyunu oynamaya davet ediyorum. Anlayacağınız gibi Mount & Blade sevilen bir oyun haline geldi. Çoğu oyuncunun isteklerini karşıladılar çünkü. Ordunuz, savaş ve taktik.

İncelemeye tam olarak başlamadan önce oyunun kolayca modlanabildiğini ve o modlara hiçbir ücret ödemeden indirip oynayabiliyorsunuz. Modlar ise bu konuda kusursuz yapıda.

Eğitimden başlayalım. Eğitimde bize oyun sırasındaki temel olayları işlevleri öğretmeye çalışmışlar. Kılıçla yapacağınız saldırılar, kılıçla veya kalkanla yapacağınız savunma, at sürme, at üstünde mızrak, kılıç ve ok kullanımı gibisinden basit bir eğitim alıyoruz. Eğitim zorunlu değil ama göz atılmasında fayda var. Eğitim belgemizi de aldıktan sonra gerçek tecrübeye adım atıyoruz.

“Yeni Oyuna Başla”ya tıkladıktan sonra karşımıza sorular geliyor. İlk olarak cinsiyetimizi, babamızın mesleğini, hayatınızın başlarında ne olduğunuzu, gençlik döneminizdeki mesleğinizi, maceracılığa atılmanızın nedenini soruyor. Seçeneklerde fakir düşmüş bir lordu seçerseniz direk kendinize sancak seçebilme imkanı doğuyor.

Güç, Çeviklik, Zekâ ve Karizma olmak üzere dört ana özelliğimiz var. Güç vurma hızımızı etkilerken Çeviklik at sürme gibi özelliklerimizi etkiliyor. Zekâ ise taktik, ilk yardım gibi özelliklerimize puan vermemizi sağlıyor. Karizma ise liderliğimizi geliştirmek yanında her bir puan verişimizde grubumuza fazladan beş asker alabiliyoruz.

Orta kısımda da binicilik, demir vücut, liderlik, taktik gibi bir sürü özelliğimiz var. Sağ tarafımızda ise silah kullanma hünerlerimiz var. Dağılımı karakterinize göre yapın. En son olarak da ismimizi girip oyuna giriş yapıyoruz.

Ve karşımıza karakter oluşturma ekranı geliyor. Karakter tasarım açısından hiç savat değil. RPG’nin önde gelen yapımcılarına bizde varız diyor Warband ekibi. Tipinizi belirledikten sonra oyunu zevkle oynamak isteyenlerdenseniz sağ tarafta bulursunuz kendinizi. O kadar çok ayrıntı var ki her türlü insanı yaratabilirsiniz. Şahsen ben bu bölümde yaklaşık olarak 45 dakikamı harcamışım. Haritamızda bir sürü köy, kale ve şehir bulunuyor. Yapımda bir bakıma kendi hikâyemizi yazıyoruz. Haritada dolaşırken düşman gruba yenildiğinizde esir düşme olasılığınız yüksek. Kaçacak fırsatı bulana kadar onların grubunda bir esir oluyorsunuz. Bazı silahlarınıza ve bir miktarda paranızı da kaybediyorsunuz.

Haritada dolaşmak için etrafa tıklamanız yeterli. Kale olsun köy olsun. Hedefinize vardığınızda yapabileceklerinizin listesi geliyor. Tabi bir şehirde yapabildiklerimizle bir kalede yapabildiklerimiz bir değil. Ticaret yapabilirsiniz. Arenaya girip antrenman yapabilir ya da turnuva varsa turnuvaya katılabilirsiniz.
Görevler çoğunluğu sıkıcı ve birbirini tekrar ediyor. Gene de zevkli görevlerle karşılaşmak mümkün. Görevi tamamlamak için size 30 gün gibi sürelerde veriliyor. Eğer görevi tamamlayamazsanız görevi aldığınız kişinin size karşı olan güveni düşüyor, ödülünüzü de alamıyorsunuz tabi.

Yanınıza sizin gibi kahramanlar veya yoldaşlar alabiliyorsunuz. Onlarla sohbet edebilir, zırh veya kılıç verebilir ve yeteneklerini geliştirebilirsiniz. Ama belirtmem gerek bir şey var ki 2-3 yoldaşınız var diyelim bunların aralarında iyi anlaşması şart. Yoksa kavgalar çıkarabiliyorlar. Bazı yoldaşlarda köyün yağmalanmasına karşı çıkıyorlar. Tabi liderleri sizsiniz. Beğenmezseniz atın gitsin. Yoldaşları şehir hanlarından bulabilirsiniz. Unutmadan hanlardan paralı asker satın alabilirsiniz.

Turnuvalarda kendimi gladyatör gibi hissettim açıkçası.

Can Yoldaşım At
Oyunun en sevdiğim kısmı at üzerinde yaptığımız savaşlar. Ordunuzla beraber yaptığınız taktiksel saldırılar karşı tarafa büyük hasarlar verebiliyor. Ölümüne at sürerken kılıcınızla adam öldürmenin tadı da başka. Başlarda at üzerinde savaşmakta zorlanabilirsiniz. Haritada dolaşırken Lordları, Kralları, Çapulcuları gibisinden başka gruplar görmekte mümkün. Onlarla konuşabilir, görev alabilir veya savaşabilirsiniz. Görevler bizim para kaynağımız olacak o yüzden bol bol görev yapın.

Bir kaleyi ele geçirmek gerçekten zor. Geniş ve donanımlı bir orduya sahip olmanız gerek. Kuleye gidene kadar güzel bir ok yağmuruna tutuluyorsunuz. Merdiveni de tırmanıp sura çıktığınızda etrafınızda size saldıran 5-6 kişi bulunuyor.

Pazardan alabileceğiniz bol bol at çeşidi bulunmakta. Bazıları hızlı iken, bazıları zırhlı oluyor. Silah konusunda da çeşitlilik mevcut. Zırhlarda ise gene bol bol seçeneğimiz var. Tabi bir şehirde bulabileceğimiz zırhlarla diğer şehirde bulabileceğimiz zırhlar arasında farklılık var.

Gruplardan bahsetmek gerekirse önceden de belirttiğim gibi köylerden gönüllü toplayabilir, hanlardan asker satın alabilirsiniz. Grubunuzun yemek ihtiyacını da karşılamanız gerek. Köyü yağmalayabilir ya da pazarlardan erzak satın alabilirsiniz. Askerlere geri döndüğümüzde ise savaşlardan kazandığı tecrübelerle ve günlük talimlerle tecrübe kazanıyoruz. Yeteri tecrübe elde ettiğinde ise belli bir para karşılığı seviye atlatabiliyoruz. Tabi ki haftalık maaşı da artıyor. Eğer bir derebeyi iseniz yani sancak taşıyorsanız Kralınız size belli bir miktarda para desteğinde bulunacaktır.

Sancaktan bahsedelim biraz. Sancağınızı derebeyi olduğunuzda seçebiliyorsunuz. Askerlerinizin kalkanına da sancağınız yansıtılıyor. Her zevke hitap eden sancaklar mevcut.

Eksik yönleri ise bazı yerlerde saçmalayan grafikler ve düşman yapay zekası.

Oyun hakkında birkaç tavsiyede bulunayım

Kral için bütün görevleri yapın ama sakın siz derebeyi olmak istiyorum demeyin. Başka lordların da görevlerini yapmayı ihmal etmeyin. Bu sıralarda size bir mektupla derebeyi olma teklifi gelecek kabul edin. 90 kişilik bir ordu oluşturun ve namınızı savaşlarla yükseltin. Yemin etmeye gidin size bir köy verecektir. Köyle ilişkilerinizi geliştirmeye bakın. Bu sıralarda da bütün lordlarla aranızı +10 seviyesine getirin. Kralla ise +50. Savaş çıktığında ilişkiniz +50 üzeriyse meraşellik size verilecektir demektir. Gerisi gelecektir zaten.
En son olarakta meraşal iken ülkenizi 2-3 krallıkla savaşa sokun ama sakın orduyu toplamayın. Krallıklar dalmaya başladığında meraşelliğinizden istifa edin. Ve zayıf toprakları almaya başlayın.

Krallıkları hakkında bilgi ve tavsiyelerde vermek isterdim ancak harf sınırı yakın olduğu için yazamadım kusura bakmayın...

[h1] - İnceleme [/h1] Mount & Blade Türk yapımcıları tarafından hazırlanmış bir oyun. Bizim için ayrı bir önem taşıyor anlayacağınız. Türk yapımcılarının yaptığı oyunları sevmiyorum, saçma oluyor gibisinden fikirler taşıyorsanız sizi bu incelemeyi okuyup sonra oyunu oynamaya davet ediyorum. Anlayacağınız gibi Mount & Blade sevilen bir oyun haline geldi. Çoğu oyuncunun isteklerini karşıladılar çünkü. Ordunuz, savaş ve taktik. İncelemeye tam olarak başlamadan önce oyunun kolayca modlanabildiğini ve o modlara hiçbir ücret ödemeden indirip oynayabiliyorsunuz. Modlar ise bu konuda kusursuz yapıda. Eğitimden başlayalım. Eğitimde bize oyun sırasındaki temel olayları işlevleri öğretmeye çalışmışlar. Kılıçla yapacağınız saldırılar, kılıçla veya kalkanla yapacağınız savunma, at sürme, at üstünde mızrak, kılıç ve ok kullanımı gibisinden basit bir eğitim alıyoruz. Eğitim zorunlu değil ama göz atılmasında fayda var. Eğitim belgemizi de aldıktan sonra gerçek tecrübeye adım atıyoruz. “Yeni Oyuna Başla”ya tıkladıktan sonra karşımıza sorular geliyor. İlk olarak cinsiyetimizi, babamızın mesleğini, hayatınızın başlarında ne olduğunuzu, gençlik döneminizdeki mesleğinizi, maceracılığa atılmanızın nedenini soruyor. Seçeneklerde fakir düşmüş bir lordu seçerseniz direk kendinize sancak seçebilme imkanı doğuyor. Güç, Çeviklik, Zekâ ve Karizma olmak üzere dört ana özelliğimiz var. Güç vurma hızımızı etkilerken Çeviklik at sürme gibi özelliklerimizi etkiliyor. Zekâ ise taktik, ilk yardım gibi özelliklerimize puan vermemizi sağlıyor. Karizma ise liderliğimizi geliştirmek yanında her bir puan verişimizde grubumuza fazladan beş asker alabiliyoruz. Orta kısımda da binicilik, demir vücut, liderlik, taktik gibi bir sürü özelliğimiz var. Sağ tarafımızda ise silah kullanma hünerlerimiz var. Dağılımı karakterinize göre yapın. En son olarak da ismimizi girip oyuna giriş yapıyoruz. Ve karşımıza karakter oluşturma ekranı geliyor. Karakter tasarım açısından hiç savat değil. RPG’nin önde gelen yapımcılarına bizde varız diyor Warband ekibi. Tipinizi belirledikten sonra oyunu zevkle oynamak isteyenlerdenseniz sağ tarafta bulursunuz kendinizi. O kadar çok ayrıntı var ki her türlü insanı yaratabilirsiniz. Şahsen ben bu bölümde yaklaşık olarak 45 dakikamı harcamışım. Haritamızda bir sürü köy, kale ve şehir bulunuyor. Yapımda bir bakıma kendi hikâyemizi yazıyoruz. Haritada dolaşırken düşman gruba yenildiğinizde esir düşme olasılığınız yüksek. Kaçacak fırsatı bulana kadar onların grubunda bir esir oluyorsunuz. Bazı silahlarınıza ve bir miktarda paranızı da kaybediyorsunuz. Haritada dolaşmak için etrafa tıklamanız yeterli. Kale olsun köy olsun. Hedefinize vardığınızda yapabileceklerinizin listesi geliyor. Tabi bir şehirde yapabildiklerimizle bir kalede yapabildiklerimiz bir değil. Ticaret yapabilirsiniz. Arenaya girip antrenman yapabilir ya da turnuva varsa turnuvaya katılabilirsiniz. Görevler çoğunluğu sıkıcı ve birbirini tekrar ediyor. Gene de zevkli görevlerle karşılaşmak mümkün. Görevi tamamlamak için size 30 gün gibi sürelerde veriliyor. Eğer görevi tamamlayamazsanız görevi aldığınız kişinin size karşı olan güveni düşüyor, ödülünüzü de alamıyorsunuz tabi. Yanınıza sizin gibi kahramanlar veya yoldaşlar alabiliyorsunuz. Onlarla sohbet edebilir, zırh veya kılıç verebilir ve yeteneklerini geliştirebilirsiniz. Ama belirtmem gerek bir şey var ki 2-3 yoldaşınız var diyelim bunların aralarında iyi anlaşması şart. Yoksa kavgalar çıkarabiliyorlar. Bazı yoldaşlarda köyün yağmalanmasına karşı çıkıyorlar. Tabi liderleri sizsiniz. Beğenmezseniz atın gitsin. Yoldaşları şehir hanlarından bulabilirsiniz. Unutmadan hanlardan paralı asker satın alabilirsiniz. Turnuvalarda kendimi gladyatör gibi hissettim açıkçası. [b] Can Yoldaşım At [/b] Oyunun en sevdiğim kısmı at üzerinde yaptığımız savaşlar. Ordunuzla beraber yaptığınız taktiksel saldırılar karşı tarafa büyük hasarlar verebiliyor. Ölümüne at sürerken kılıcınızla adam öldürmenin tadı da başka. Başlarda at üzerinde savaşmakta zorlanabilirsiniz. Haritada dolaşırken Lordları, Kralları, Çapulcuları gibisinden başka gruplar görmekte mümkün. Onlarla konuşabilir, görev alabilir veya savaşabilirsiniz. Görevler bizim para kaynağımız olacak o yüzden bol bol görev yapın. Bir kaleyi ele geçirmek gerçekten zor. Geniş ve donanımlı bir orduya sahip olmanız gerek. Kuleye gidene kadar güzel bir ok yağmuruna tutuluyorsunuz. Merdiveni de tırmanıp sura çıktığınızda etrafınızda size saldıran 5-6 kişi bulunuyor. Pazardan alabileceğiniz bol bol at çeşidi bulunmakta. Bazıları hızlı iken, bazıları zırhlı oluyor. Silah konusunda da çeşitlilik mevcut. Zırhlarda ise gene bol bol seçeneğimiz var. Tabi bir şehirde bulabileceğimiz zırhlarla diğer şehirde bulabileceğimiz zırhlar arasında farklılık var. Gruplardan bahsetmek gerekirse önceden de belirttiğim gibi köylerden gönüllü toplayabilir, hanlardan asker satın alabilirsiniz. Grubunuzun yemek ihtiyacını da karşılamanız gerek. Köyü yağmalayabilir ya da pazarlardan erzak satın alabilirsiniz. Askerlere geri döndüğümüzde ise savaşlardan kazandığı tecrübelerle ve günlük talimlerle tecrübe kazanıyoruz. Yeteri tecrübe elde ettiğinde ise belli bir para karşılığı seviye atlatabiliyoruz. Tabi ki haftalık maaşı da artıyor. Eğer bir derebeyi iseniz yani sancak taşıyorsanız Kralınız size belli bir miktarda para desteğinde bulunacaktır. Sancaktan bahsedelim biraz. Sancağınızı derebeyi olduğunuzda seçebiliyorsunuz. Askerlerinizin kalkanına da sancağınız yansıtılıyor. Her zevke hitap eden sancaklar mevcut. Eksik yönleri ise bazı yerlerde saçmalayan grafikler ve düşman yapay zekası. Oyun hakkında birkaç tavsiyede bulunayım [h1] Krallık Kurma [/h1] Kral için bütün görevleri yapın ama sakın siz derebeyi olmak istiyorum demeyin. Başka lordların da görevlerini yapmayı ihmal etmeyin. Bu sıralarda size bir mektupla derebeyi olma teklifi gelecek kabul edin. 90 kişilik bir ordu oluşturun ve namınızı savaşlarla yükseltin. Yemin etmeye gidin size bir köy verecektir. Köyle ilişkilerinizi geliştirmeye bakın. Bu sıralarda da bütün lordlarla aranızı +10 seviyesine getirin. Kralla ise +50. Savaş çıktığında ilişkiniz +50 üzeriyse meraşellik size verilecektir demektir. Gerisi gelecektir zaten. En son olarakta meraşal iken ülkenizi 2-3 krallıkla savaşa sokun ama sakın orduyu toplamayın. Krallıklar dalmaya başladığında meraşelliğinizden istifa edin. Ve zayıf toprakları almaya başlayın. [b] Krallıkları hakkında bilgi ve tavsiyelerde vermek isterdim ancak harf sınırı yakın olduğu için yazamadım kusura bakmayın... [/b]