3
Products
reviewed
286
Products
in account

Recent reviews by Ali Yogi

Showing 1-3 of 3 entries
13 people found this review helpful
1 person found this review funny
61.1 hrs on record (19.0 hrs at review time)
Rezalet çalışan bir oyun. Teşekkürler.
Posted December 17, 2022.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
4 people found this review helpful
100.7 hrs on record (90.9 hrs at review time)
Eğer bu tarz yönetim oyunları ile ilgileniyorsanız 18tl'lik fiyatı ile indirimi bile beklemeden hemen üstüne atlayabileceğiniz, zaman süngeri olan mükemmel bir oyun.
Posted August 12, 2020. Last edited August 12, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
13 people found this review helpful
3 people found this review funny
2
45.4 hrs on record
DİKKAT: Bu inceleme çok daha uzun bir şekilde yazılmış olup sığmadığı için küçültülmüştür. Kesilen yerler AC serisi ile ilgili geçmişimi anlattığından gereksiz görülmüştür.

Hikaye:
Oyun M.Ö. 49 yılında Mısır'ın Siva bölgesinde başlıyor. Ana karakterimiz Bayek bir Medjay. Kendisinin görevi, dışarıdan gelen tehditlere karşı Siva halkını ve bölgesini korumak. Ülkeyi yöneten firavun henüz genç olduğundan dolayı ona yönetimde yardım etmesi için görevli bazı maskeli adamlar var. Bu maskeli adamlar aslında bir tarikatlar ve bu tarikatın ismi de Kadimler tarikatı. Yani aslında bildiğimiz tapınakçıların tapınakçı olmadan önceki halleri. Bu Kadimler tarikatı denilen tarikatın amacı da: Dünya'yı yönetmeye yarayacak antik bir güce ulaşmak. Ana karakterimiz Bayek bir gün oğlu Khemu ile dışarıdayken Kadimler tarikatının adamları tarafından saldırıya uğruyorlar. Kadimler tarikatı ikisini de esir alıp onları "kasa" denilen antik bir yere getiriyorlar. Orada tarikatın üyeleri Bayek'e bir küreyi kullandırtarak bir kapı açtırmaya çalışıyorlar ama Bayek bunu nasıl yapacağını bilmiyor. Khemu, bir anlık boşluk sayesinde babasını bağlayan ipleri kesmeyi başarıyor. İplerinden kurtulan Bayek hemen tarikat üyelerine saldırıyor. Ne yazık ki saldırırken elinde bulunan bıçağı yanlışlıkla kendi oğluna saplıyor. Bayek'in yaşadığı şok sayesinde boşluk bulan tarikat üyeleri hemen oradan kaçıyorlar. Bayek kendi oğlunu öldürmesine sebep olan bu tarikat üyelerinden intikamını alacağına dair yemin ediyor ve bütün Mısır boyunca onları avlamaya başlıyor.

Evet, kısaca ve az spoiler ile özetlersek senaryo böyle. Senaryo çok klasik. Aslında klasik her zaman kötü bir şey değildir. Her ne kadar klasik olsa da bir senaryo güzel işlenmişse güzeldir. Ne yazık ki AC Origins bu senaryosunu rezalet bir şekilde işliyor. Özellikle sunum rezalet. Arada bir giren ara sahnelerdeki karakterler bile robot gibi. Tamam, her oyun çok kaliteli ara sahneler sunmak zorunda değil ama bu kadar da olmaz ki. AC Origins’in senaryosu da sunumu da bir AAA oyundan beklenmeyecek düzeyde kalitesiz. O kadar kalitesiz ki insan bir noktadan sonra senaryoyu umursamıyor ve ara sahneleri geçmeye başlıyor. Bana da bu oldu. Assassin tarikatının kuruluş hikâyesi gibi çok ilginç olabilecek bir senaryoyu bile o kadar rezil ve basit bir şekilde işlemişler ki sıkıntıdan öldüm.

Senaryo bize istediğimizi vermedi, ama bir oyun senaryodan ibaret değildir. Eğer oynanış iyiyse hikâyenin kötülüğünü göz ardı edebilirsiniz. Buna en büyük örnek Nintendo oyunları olsa gerek. Mario ve Zelda oyunlarının hiçbir zaman o kadar iyi senaryoları olmadı, ama her zaman en iyi oyunlar listelerinde üst sıralardalar. Ne yazık ki AC Origins’in oynanışı bir noktadan sonra acayip bir şekilde sıkıyor.

Öncelikle dövüş mekaniğinden girelim: Dövüş mekaniği önceki oyunlardan tamamen farklı. Ancak daha önce görmediğimiz bir dövüş sistemi de değil. AC Origins, Souls oyunlarının dövüş sistemini kullanıyor. Oyunun dövüş mekaniğine alışma döneminizde oyun çok zor gelebilir. Eğer daha önce hiçbir Souls oyunu veya o dövüş mekaniğine sahip bir oyun oynamadıysanız sizin için ilk birkaç saat işkence gibi geçebilir. Alıştıktan sonra ise mekanikler eğlenceli hale geliyor mu? Hayır. Çünkü alıştıktan sonra oyunun dövüş mekaniğinin hiçbir esprisi kalmıyor. Dövüşler oldukça basit ve sıkıcı bir hale geliyor. Vuruş hissi deseniz gerçekten çok düşük. Düşmanın üstünde vurduğunuza dair sayılar çıkmasa vurduğunuzu bile anlamazsınız. Bu dövüş sistemine sahip Souls oyunlarında bu dövüşleri eğlenceli kılan birçok noktaya AC Origins sahip değil. Bu dövüş sistemini kullanan Souls oyunlarının keyifli olmasının 2 sebebi var: İlk olarak o oyunlarda vuruş hissi acayip iyi. İkinci olarak o oyunların heyecan veren ve zorlu olan harika dövüşleri var ama Origins bu iki konuda da çok kötü. Hadi oynarken zorluk sunmamasını anlıyorum. Sonuçta bu oyun herkese hitap etsin diye yapılıyor. Souls oyunları gibi zor yapsalardı birçok insan şikâyet ederdi ama bari vuruş hissi güzel olsaydı. Oyunda kullanabildiğimiz çeşit çeşit silah var. Kılıçlar, mızraklar, büyük çekiç veya balta gibi silahlar ve küçük bıçaklar. Her silahın ayrı ayrı animasyonları ve bitiriş hareketleri var. Ancak bu bitiriş hareketleri yeterli çeşitlilikte değil. Keşke onların sayısı biraz daha artırılsaymış o zaman dövüş sistemi daha keyifli olurmuş.

Dövüş sistemi ile ilgili bu kadar mızmızlandıktan sonra şimdi sıra geldi açık dünya etkinliklerine. Birçok Ubisoft açık dünyası ile aynı özelliklere sahip Origins'in haritası. Bol bol kendini tekrar eden yan görevler ve muhteşem bir atmosfer. Ubisoft'un herhalde en iyi yaptığı şey atmosferdir. Etrafa bakmak gerçekten çok keyifli. Birçoğumuzun Mısıra gitmek gibi bir imkânı olduğunu sanmıyorum ama Origins sayesinde eğer Mısır'a bir ilginiz varsa bunu doyurmayı başardığını düşünüyorum. Birçok tarihi yapıyı oyunda görebiliyoruz.

Kendini tekrar eden görevlere gelirsek, birçok kişinin Far Cry 3 ile tanıdığı ama aslında AC Brotherhood ile başlamış olan bu birbirini tekrar eden yan görevler meselesi Origins'de iyice suyu çıkarılmış bir şekilde karşımıza çıkıyor. Her yan görev birbirinin aynısı. "Git şunu kurtar." veya "Git şu eşyayı bana getir." şeklinde saçma sapan ve hiçbir derinliği olmayan yan görevler yapmak zorundasınız. Evet, zorundasınız. Çünkü oyunda bir seviye sistemi var. Eğer seviyeniz ana göreve yetmiyorsa (ki genelde yetmiyor) yan görev yapıp seviyenizi atlatmak zorundasınız. Eğer kendinize güvenip ana göreve girerseniz büyük ihtimalle ölürsünüz. Bu da yan görevleri zorunlu hale getiriyor. Yan görevlerin aslında temelde fena olmayan hikâyeleri var. Ancak sunum rezalet. İki tane doğru düzgün hareket bile etmeyen figür birbiri ile konuşuyor ve sizden buna ilgi duymanız bekleniyor. Şahsen ben ilgi duyamadım ama internette bu yan görevleri çok sevenleri görebilirsiniz. Benim için işkence gibi olsa da seven birçok insanda var.
Bir diğer sorun ise benim için oyunun rpg yönü. Rpg oyunlarını severim ama Origins'in rpg sistemi gerçekten çok kötü. Özellikle seviye sistemi beni çileden çıkardı. AC gibi temeli gizlilik olması gereken bir oyunda nasıl olurda seviyen yetmediği için birini gizlilik ile öldüremezsin ben bunu hala anlamıyorum. Oyunda gizlilik denilen şeyi neredeyse tamamen kaldırmışlar. Normalde olması gereken seviyeniz yetmese de bir kişiyi gizlilikle öldürebilmektir ama Origins'de böyle bir şey yok. Oyunun en çok nefret ettiğim yönü buydu. Artı olarak yetenek ağacı da acayip saçma. Normalde oyunda olması gereken özellikleri yetenek puanı ile açmanız gerekiyor.

Neyse artık öfkemi dizginlemenin zamanı geldi. Şöyle genel olarak artıları ve eksileri ile oyuna bir bakalım.

Artılar:
+Muhteşem güzel gözüken ortamlar
+Çeşit çeşit silahlar ve onların güzel bitiriş animasyonları
+Keşfetme hissi fena değil

Eksiler:
-Yavan kalmış dövüş mekanikleri
-Kendini sürekli tekrar eden yan görevler
-Donuk animasyonlar
-Senaryo ne güzel işlenmiş ne de orijinal
-Saçma rpg sistemi

Her ne kadar oyunu gömmüş olsam da ben bu oyunun ilk 15 saati filan baya bir keyif aldım. Ne zamanki oyunun kendini tekrar ettiğini fark ettim oyunu hemen bırakmak istedim ama yine de oyunun sonuna kadar dayanmayı başardım. Her ne kadar oyuna verdiğim puan o kadar düşük olmasa da size maalesef öneremeyeceğim. Çünkü fazla uzun olduğunu ve bu uzunluğunu dolduramadığını düşünüyorum. Yazımı okuduğunuz için teşekkürler. İşte puanım:
6/10
Posted March 21, 2020. Last edited March 21, 2020.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Showing 1-3 of 3 entries