Castlevania size ne çağrıştırıyor?

Daha önce adını duymamış olanlara oyun dünyası için neyi çağrıştırdığını anlatayım:
80'lerde oyun sektörü yeni yeni gelişmeye başlarken şu anda dünya devi olarak gördüğümüz şirketler de ilk hamlelerini yapıyordu. Bu hamlelerden kimisi yalan oldu, kimisi şekil değiştirdi ve kimisi de olduğu gibi devam etti. KONAMI'nin birkaç yıl önceye kadar başarılı bir şekilde devam edebilmesinin ardında yatan gerçeklerden biri de oyun dünyasına kattıklarıydı.

Diğer oyunlardan bahsetmeyip direkt olarak konumuz olan seriye değineceğim: Castlevania, 2 boyutlu platform oyunları içinde çığır aşan bir bütünün önemli bir yarısını temsil etmektedir. Bu bütünün diğer yarısı ise Nintendo yapımı olan Metroid serisine aittir. Peki bu bütün bize ne sağladı?

MetroidVania, Metroid ve Castlevania serilerinin ortak potada eritilerek bugün keyifle oynadığımız 2 boyutlu platform oyunlarına ve onlardan esinlenerek yapılmış daha birçok oyuna ışık tutmuş bir alt türdür. Bu türün temel özelliklerine baktığınızda;

• Geniş bir oyun dünyası içerisinde yer alırsınız ve bölüm geçtikte bu dünya içerisindeki bir bölgeden başka bir bölgeye geçersiniz.
  
• Bölge içerisindeyken harita ve mekanlar arası geçişler, kapılarla veya portallarla gerçekleşir.
  
• Kilitli olan kapıları aşmak ve/veya güçlü düşmanları yenebilmek için haritadaki gizli yerleri bulmalı, bulmacaları çözmeli ve/veya özel eşyaları edinmelisiniz.
  
• Silahınız ve/veya zırhınız zaman içerisinde gelişir. Oyun ve hikaye ilerledikçe karakterin güçlenişine şahit olursunuz ve bu bir yandan da oyunun zorlaşmaya başladığını gösterir. Daha çok dikkat ve efor sarf etmek zorunda kalırsınız.

Castlevania tarihi aslında oyun içi olarak da oyun dışı olarak da epey dallı budaklıdır ama elimden geldiğince kısa tutacağım.

Castlevania 1986'da Famicom için çıkmış bir KONAMI oyunudur. Zaman içerisinde yeni çıkan birçok oyun konsolu için de Castlevania oyunu çıkarmış olan KONAMI; Nintendo64 (N64), Dreamcast, Sega Saturn gibi farklı konsollarda oyun çıkarmış olsa da uzun bir süre Nintendo el konsollarına (Gameboy, GBC, GBA, Nintendo DS) sadık kalmış ve arada PlayStation teknolojisini de es geçmemiştir. N64 için hazırlanan 3D oyunlar zamanında beklenen ilgiyi görmemiş ama son birkaç yıl içerisinde 3D retro tadı alındığı için hayranlar tarafından keyifle oynanan oyunlar haline gelmiştir. PSX ve Sega Saturn oyunu olan Castlevania: Nocturne in Moonlight/Symphony of the Night serinin doruk noktası olmuştur. Gerek easter eggleri, gerek mükemmel tasarlanmış haritası olsun, ben de dahil olmak üzere günümüzdeki Castlevania sevenlerin büyük bir kısmını bu seriye bağlayan birincil etkendir. PS2 oyunları, görsel ve dövüş mekaniği olarak güzel tasarlanmış olsa da oyun sürecini yavaşlatan birçok yan etkeni olduğu için SotN kadar sevilememiştir. Son olarak "PSN" diye adlandırdığım ve içine PS3, PS4 ve Portable el konsollarını da kattığım platform için çıkan oyunlar var, yani Lords of Shadow serisi, ki esas mevzumuz da bu.

Öncelikle şunu belirtmem gerekiyor, şu oyun çıkana kadar uzunca bir süre Nintendo üzerinden oyunlar çıkaran firma, bu oyunu Steam'in popülerliğini ortaya koyduğu dönemde PlayStation-only diye çıkarması büyük terbiyesizlikti. Firmanın diğer terbiyesizlikleri de oyun içinde karşıma çıktı.

Oyun mekanikleri God of War - Devil May Cry tarzı olmuş ve bundan ne kadar tiksindiğimi anlatacak bir yazı yazsam büyük ihtimalle Steam çöker. Açıkçası Quick Time Event denen olayın Castlevania'nın doğasını yok ettiğini söyleyebilirim, ama bir yandan da bu kıvamda tasarlanmış bir oyun için görsel şöleni oyuncu tepkisiyle birleştiriyor. Oyunda puan biriktirip açabileceğiniz combolar var. GoW ve DMC'den iyi olan kısım, düşmana bir kere vurduktan sona 403593020 hit combolara alamıyorsunuz. Hatta 3-4 vuruştan sonra geri kaçmanız gerekiyor. Sub-weapon çeşitliliği eski tadı bir nebze de olsa korumuş. Oyunun kamera açıları zaman zaman platformer açısına dönüşerek eskiye atıfta bulunuyor. Kısacası Castlevania serisini bir bütün olarak ele aldığımızda çok da güzel olmasa da en azından genel oyun piyasasına baktığımızda güzel ve başarılı bir oyun olmuş. Ortam tasarımları, özellikle de heykeller oldukça hoşuma gitti. Klasik Belmont kırbacı olan Vampire Killer için bir hikaye oluşturmuşlar ve kırbacı upgrade edilebilir bir silah olarak ele almışlar. Bu da oldukça hoşuma gitti. AMA GABRIEL'İN DRACULA OLMASI ÇOK SUX!!! Hikaye olarak da yine sağlam Castlevania çizgisinin dışına çıkılmış. Her Castlevania oyununun hikayesini biraz mitolojik bulurum. Bana Hercules ve tanrıların onu sınaması olayını çağrıştırır. Mevzu bahis olan Belmont da Hercules gibi birtakım testlerden geçip zorlu mitolojik düşmanlarla yüzleşir ve hikayenin odak noktası olan Dracula ile dövüşür. Bu oyunda karakterin güçlenmesi, Light Magic ve Dark Magic kavramları, colossal yaratıklarla mücadele falan fazla epik duruyor. Ben de o aşırı epik tadı sevmiyorum. God of War serisini de bu yüzden sevmemiştim.

Toparlayacak olursak; Lords of Shadow oynamaya değer, güzel bir oyun. Eski Castlevania'ları da çok severek oynadıysanız ve bu oyuna önyargıyla bakıyorsanız şunu diyebilirim, oynadıkça daha az tiksineceksiniz.

Benim gibi birçok kişinin bakiş açısı nedeniyle ön yargılı oldugunu düşünüyorum ama bu on yargıya gerek yok ilk üç bolumden sonra oyunun güzel hikayesine kendinizi kaptırıyorsunuz ve kamera acısından kesinlikle rahatsızlık duymuyorsunuz.

Bazı arkadaşlar gamepad yoksa oynamayın falan demişler gercektende oyunun başlangıç tuşları ♥♥♥ rahatsız edici ama bunları degiştirebiliyoruz.
Benim kullandıgım tus ayarları soyle:
-Yon tuşları ---> WASD
-Zıplama ---> SPACE
-Blok ---> SHIFT
-Tut/Kullan ---> E
-Saldırı ---> CLICK
-Alan saldırısı ---> RCLICK
-İkincil silah ---> MCLICK
-Işık büyüsü ---> Q
-Gölge büyüsü ---> R
-Işık büyüsü özümse ---> F
-Gölge büyüsü özümse ---> H
-Seyahat defteri ---> TAB

Castlevania serisi benim için çocuk demek..
Tuhaf bir giriş oldu biliyorum ama Castlevania oyunun ilk oynadığımda daha ilk okula giden atarisinin başından kalkmayan bir velettim.
Sırf bu yüzden tav olup seriyi satın aldım zaten..

Gelelim oyun kısmına arkadaşlar biraz önce bahsettiğim üzere Castlevania'nın hikayesi oldukça eskiye dayanmaktadır fakat bu oyun ile başlayacaksanız merak etmeyin hiç bir şey kaybetmiyor olacaksınız.

Ana karakterimizin ismi Gabriel.. Gabriel bir Tapınak Şovalyesi ve görevi gereği karanlığa kafa atmak için yola çıkıyor.
Eline "bir zamanlar kampçı zannedirdim" aldığı haç şeklindeki zincirli silahı ile adalet ve ışık dağıta dağıta girdiği hikayesinde fark ediyoruz ki Gabriel'da bir şeyler eksik..

Bir noktada geriye dönüp baktığında karısının öldüğünü ve onu öldürenin kendisi olduğunu görüyor.
Oysaki Gabriel seçilmiş kişi.. Karanlığı yok edecek olan insan.. Nasıl olur ?

Karanlık çok güçlü.. Ne yapması gerektiğini biliyor.. O da gerçeklik maskesi...
Tek bir sorun var bu maske en güçlü olanlarda parçalanmış bir şekilde duruyor yani kahramanımızın tek tek gidip bazı şeylerin liderlerine kafa atması ve parçaları onlardan alması gerekiyor..
Maskeyi bulunca ne olacak ? Kötülük bitecek mi ? Belki.. ama Gabriel'ın derdi Maske ile sahip olacağı tanrısal güç ile karısını geri döndürmek..

Hikaye kısmı ile alakalı daha fazla şey söylemeyeceğim.. Açıkcası gerçekten hoşuma giden bir hikayesi var oyunun.
Hatta oyuna o kadar tatlı final yapmışlar ki Game of Thrones'da yaşadıklarınızı bile unutacaksınız.

Gelelim birazcık oynanış kısmına.

Açıkcası ben oyunu controller ile oynamadım. Klavye ile oynamanın çok rahat olacağına pek inanmıyorum ama oynanabilir tabii.
Oyun eski olmasına rağmen görüntü kalitesi oldukça iyi.
Sistem yormuyor sakin sakin akıyor gidiyor sahneler.

Oyun içi olaylardan bahsedecek olursak ki en önemli notu burada iletmem gerekiyor.
"OYUN KESİNLİKLE HACK&SLASH DEĞİL"
Ben bu şekilde ümit ettim ve satın aldım ama oyunun ana temelini fight oluşturmuyor.

Yine de oyun sırasında kullandığımız haç silahını geliştirdikçe yeni kombolar edinebiliyoruz bu komboları öğrendikçe daha da geliştirebiliyoruz özel yeteneklerimiz ile kombine halde kullanınca harikalar yaratabiliyoruz falan.. fakat öyle gidip her şeye kafa atamıyoruz.
Sürekli bir block dodge gerekiyor yani.

Fakat fight sisteminde hoşuma giden şöyle bir özellik eklemişler ki
-eğer bir grup düşmanla savaşırken onlara hasar veriyor fakat hiç hasar almıyorsanız bir barı dolduruyorsunuz, doldurduğunuz bu bar aracılığı ile özel yetenek barlarınızı fight sırasında yükseltebiliyor kullanabiliyorsunuz.

Oyunun geneline dönecek olursak dedim ya her şeye kafa attıran bir oyun değil bu.
Yer yer map bulmacaları yer yer platform bulmacaları ile süslemişler oyunu.
Öyle üzerinde aşırı düşündüğüm bir bulmaca olmadı ama bazılar gerçekten hoşuma gitti.
Kiminde hıza dayalı kiminde ise tamamen zekaya dayalı bulmacalar hoşunuza gidecektir.

Genel olarak yorumlayacak olursak oyun güzel alınır oynanır memnun kalınır..

" Oyunun finalinde lan benim karaktere ne oldu demek istemiyorsanız dlc'leri satın almanızı ve karakterin yaşadığı değişimi görmenizi öneriyorum. Dlc oyuna 3 ekstra bölüm ekliyor ortalama 2 saatlik bir oyun süresi sunuyor"

"Vampir santrancını çok zevkli bulacaksınız"

İyi oyunlar (:

Gabriel Belmont ve oyunun hikayesi (Spoliersiz )
https://www.youtube.com/watch?v=YCSxtjdQL2Y

Kontrolcünüz yoksa random klavye ayarları oyunu oynatamayacak durumda ve ben bu yüzden kendi ayarlarımı yaptım rehber olarak paylaştım Linktan bakabilirsiniz..
https://steamcommunity.com/sharedfiles/filedetails/?id=2913304280
İncelememe gelirsek :
Oyun sinematik olarak güzel zamanına göre kalite bakımından tadında bir iş.
Ben bu oyunu çok daha gotik bir oyun olarak düşünüyordum,fragmanlardan öyle hissettiriyor.
Fakat tam aksine renkli ve çok daha fantastik ortamlarda geçen bir dünya dizaynı var..
Levelleri akıcı parkur ve bulmacaları yeterli, zorlu düşmanlar oynamanız için sizi hırslandırıyor. (Rogue like oyun sevenleri bu durum bozmaz )
En zayıf düşmanlar bile zorlu,beklemediğiniz anda size tek atabiliyolar.
Büyük Boss'lar fena sayılmaz,daha bir tane gördüm ama shadow of the collosus'ta ki gibi mekaniklerin kullanıldığını görünce de şaşırdım .
God of war,prince of persia,shadow of the colossus karışımı Hack & slash bulmacalı maceralı bir oyun. 2D eski versiyonları zaten metreoidvania türünün ilham kaynağı.
Dövüş mekanikleri açısından bir sıkıntı göremedim,parkurları akıcı.
Eski yönlerine gelirsek .
- Kamera açısı ps3 e göre ayarlandığından bazen sapıtıyor gibi olabiliyor.
- Ortaboy Düşmanın etki alanına uzaksanız bile vurduğu yerdeki şok dalgasından gereksiz yere olmaması gereken hasar alabiliyorsunuz.
- Karakterin ses tonu cüssesine göre çok naif
- Klavye mause ile oynamak için ayar yapmanız gerekiyor

Aslında bu oyun hakkında inceleme yapmıcaktım çünkü oyun eski bir oyun (2010 PS-XBOX). Fakat oyunu bitirdikten sonra senaryosu beni öyle bir sarstı ki böyle bir oyun hakkında inceleme yapmazsam ayıp olur diye düşündüm. Senaryo muhteşem ötesi arkadaşlar. Zaten vampirlere, kurtadamlara ve gotik tarza biraz ilginiz varsa senaryonun sizi sarmaması imkansız. Üstelik çoçukluğumdan beri Castlevania serisine ilgim büyüktü. Tamam grafikler, kamera falan filan ortalama birşey, ama o senaryo yok mu? Hele sondaki ters köşe? Muhteşem be. İndirim ile tereddüt etmeden alın ve oynayın, inanın bana sırf hikayesi için bile oynanacak oyunlardan.

God of war seviyorsanız bunuda seversiniz

indirimdeyken alınabilecek güzel vakit geçirecek bi oyun hemde türkçe yamasıda var.Türkçe yaması en büyük + sı..Gerçi adam elindeki hristiyan haçıyla dolaşıp duruyor buram buram hristo görselleri vs. var ama oynanabilitesi zevkli bi oyun..

Bir kere Pc'de "hack and slash" türünün pek olmaması, Pc oyuncularının bu türde başvuracağı ilk oyunlardan bir yapıyor Castlevania'yı. Bu türü sevenleri kesinlikle hayal kırıklığına uğratmayacaktır.

yedi saat civarı sonunda pes ettim bıraktım oyunu.öncelikle oyunun kontrolleri ve kamera açısı çok kötü oyun deneyimininizi engelliyor.oyundaki bölümler çok parça parça yapılmış yani bölümler arası bir akışkanlık yok.bırakmamdaki diğer bir sebep ise oyunda sürekli bölümlerde glitch oluyor neredeyse oynanmayacak noktaya geliyor.acaba türkçe yama yüklediğimden dolayımı oluyor diye düşündüm yamayı kaldırdım ama işe yaramadı oyundan kaynaklı olduğunu öğrendim.oyunla ilgili olumlu diyeceğim tek şey müzikler.gerçekten fantastik bir evrene yakışacak parçalar bestelemişler.

GRAFİK
☑ Başyapıt
☐ Güzel
☐ İyi
☐ Fena sayılmaz
☐ Kötü
☐ Korkunç
☐ Paint.exe

OYNANIŞ
☑ Bağımlı olmamaya çalış
☐ Çok iyi
☐ İyi
☐ Özel bir şey yok
☐ Ehh
☐ Kötü
☐ Sakın Oynama!

SE
☐ Kulak orgazmı
☐ Çok iyi
☑ İyi
☐ Fena sayılmaz
☐ Kötü
☐ Kulak tecavüzü

PC GEREKSİNİMLERİ
☐ Paint Boya yapıp yapamayacağınızı kontrol edin
☐ Patates
☑ Minimum
☐ İyi
☐ Hızlı
☐ Zengin
☐ NASA'ya yedek bir bilgisayara ihtiyaçları olup olmadığını sorun

HİKAYE
☐ Sahip değil
☐ Harika değil
☐ Ortalama
☐ İyi
☑ Güzel
☐ Baba

OYUN UZUNLUĞU - ( O KADAR SARABİLİYOR Kİ 2 3 KERE BİTİRDİĞİNİZ DE OLABİLİYOR :))
☐ Gerçekten Kısa. (4-6 saat)
☐ Kısa. (8-12 saat)
☐ Orta. (15-25 saat)
☑ Uzun. (30 saatten fazla)
☐ Sonsuz (100 saatten fazla)

FİYAT (ÜÇÜNÜ DE YAPABİLİRSİNİZ)
☑ Sadece satın al
☑ Fiyatına değer
☑ İndirimi bekleyin
☐ Biraz birikmiş paranız varsa
☐ Tavsiye edilmiyor
☐ Çöp kutusuna para atmayın

BUG (BEN TAM OLARAK BİTİRMEDİM AMA ŞU ANA KADAR KARŞILAŞMADIM)
☑ Hiç yoktu
☐ Az biraz
☐ Küçük hatalar
☐ Çok fazla hata
☐ Oyunu mahvediyor