"Yağmurlu bir günde gece yarısı Mayonaka TV izlerseniz ruh ikizinizi görürsünüz."

Ailesi iş nedeniyle yurt dışına çıkınca dayısının yanına taşınan ana karakterimiz Yu Narukami küçük bir kasaba olan Inaba'ya geldiğinde faili meçhul cinayetler çoktan işlenmeye başlamıştı. Günden güne yayılan Mayonaka TV dedikoduları Narukami'nin de kulağına gelecek ve dayanamayıp dedikoduların doğruluğunu araştıracak "Ben senim, sen de bensin. Sen kapıyı açansın." sözleriyle neye uğradığını şaşıracaktı. O geceyi anlattığındaysa kimse inanmayacak hatta dalga geçeceklerdi. Oysa zaman Narukami'yi haklı çıkaracak ve dostlarımızı faili meçhul cinayetlerin ortasına bırakacaktı. Evet emniyet teşkilatının bir türlü önünü alamadığı cinayetlerin gizemini çözmek Narukami ve dostlarına kalmıştı.

Persona 4 Golden (P4G) 2008'de PS2'ye çıkan Persona 4'ün bir çok iyileştirme-geliştirme yapılarak 2012 yılında PS Vita için yayınlanmış versiyonu. Bir nevi remastered'ı. Dolayısıyla 4'ü oynamayıp sadece Golden'ı oynamanız yeterli olacaktır.

P4G bir sosyal hayat simulasyonu. Oyunda lise 2'ye giden bir öğrencisiniz ve tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi derslere giriyor, bu derslerden sınavlar oluyor, kulüplere katılıyor, arkadaşlarınızla takılıyor, yeni arkadaşlıklar ediniyor ve hatta manita yapıyorsunuz. Ve inanın bunlar yaratık kesip level kasmaktan daha önemli. Sosyal ilişkileriniz ne kadar iyiyse oyunda o kadar başarılı olursunuz.

Oyun Japonya'nın eğitim takvimine göre günlere bölünmüş vaziyette. Nisan ayından başlayıp bir sonraki yılın Mart sonuna kadar oynuyorsunuz. Bu oynanışın çok büyük kısmı gün gün şeklinde. Bu nedenle hangi gün ne yapacağınıza, hangi arkadaşınızla takılacağınıza iyi karar vermelisiniz. Bununla ilgili rehberler var. Ama lütfen oyunu ilk kez oynuyorsanız bir yerde (misal bir bossta) çok takılmadıkça rehber falan bakmayın. Bırakın kaçırdığınız şeyler olsun. NG+'da bu kaçırdıklarınızı kolayca halledersiniz.

Persona sıra tabanlı oynanışa sahip bir seri. Bu benim için olmasa da bir çok kişi için olumsuz bir şey. Sıra tabanlı ifadesini gördüğü an oyunun kalitesine bakmadan "ama abi sıra tabanlı" diye itiraz eden, bu yüzden ne kadar kaliteli olursa olsun o oyunu oynamayan bir çok kişi var. Adamın içi gidiyor oynamak için ama bir kere sıra tabanlı olduğunu öğrendi ve bu onun için aşılmaz bir duvar. Yıkın şu duvarlarınızı. Sıra tabanlıymış, gerçek zamanlıymış ne fark eder? Bahsettiğimiz oyun Persona 4 Golden. Gözünüz kapalı alıp dalmanız lazım.

Son olarak müziklere değinerek incelemeyi bitireyim diyecektim ki vazgeçtim değinmiyorum; Shoji Meguro deyip susuyorum ve kendiniz dinlemeniz için aşağıya "Reach Out To Truth"u bırakıyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=5v025kIQBhY

100/100

PS: Best waifu is ...

oynarken sanki arkadaşlarınız varmış gibi oluyor güzel

persona 5 royal steame gelsin

Persona 3 FES: Seride oynadığım ilk oyundu. Serideki en iyi oyun olduğunu düşünmesem de benim serideki en sevdiğim oyundur. Hikaye ve atmosfer açısından serideki en güçlü isim olup çok müthiş bir son boss'a sahiptir. Gameplay olarak eski oyun olmasından ötürü genel eksileri bulunsa da parti üyelerini kontrol edememek oyundaki en büyük eksi diyebilirim. Karakterler açısından ya çok iyiler ya da çok kötüler pek ortalama bir karakter yok.
Oyuna genel puanım: 9.1/10

Persona 4: Seride en zayıf bulduğum oyundur. Zayıf bulmamın nedeni ise oyunda kritik bazı major eksilerin olduğunu düşünüyorum. Katilin kimliğini bulma hikayesi olmasına rağmen katilin kimliğinin bariz oluşu ve twistin çok vurucu olmaması gibi. Genel oynanışı 3. oyunla çok benzer olsa da parti üyelerini kontrol edebilme daha rahat hissettiriyor. Karakterlerinin bazılarının kişiliklerini beğenmesem de çoğu ortalama ve üstü kolayca sevip bağlanabileceğiniz karakterler.
Oyuna genel puanım: 8.7/10

Persona 4 Golden: Persona 4'ün eksikliklerini çok büyük oranda kapatmış hatta gameplay olarak birkaç seviye üste taşımış güzel bir yorum olmuş. Oyunun çok özensiz ve baştan savma hissettirdiği bazı noktalar olsa da genel olarak çok iyi bir oyun diyebilirim. Persona 4'te eksi olarak bulduğum katil kimliği ve twisti biraz daha düzeltmiş oldu genel olarak. Ayrıca golden ile eklenen ekstra kısımlar oyuncunun karakterlere olan bağını arttırıyor.
Oyuna genel puanım: 9.2/10

Persona 5: Persona formülünün günümüz standartları ile sentezinin nasıl mükemmel olabileceğini bize gösteren oyundur. Getirdiği yenilikler ile sıra tabanlı savaşın bence en üst noktası. Oyunun sanat dizaynı, menülerindeki stiller vesaire her şeyiyle çok iyi hissettiriyor. Hikayesi 3. oyun kadar olmasa da güzel ve konsepti her zamanki gibi kendine has. Karakterleri ise yine 3. oyundaki gibi çok iyi ve çok kötü karakterler var. Ama bunda ortalama karakterler de mevcut.
Oyuna genel puanım: 9.3/10

Persona 5 Royal: Mükemmel olan Persona 5'in daha da mükemmelleştirilmiş hali. Zaten sıra tabanlı savaşın zirvesi dediğim sistemi bile daha iyiye taşımış kendisi. 5. oyunun bazı eksi taraflarını kapatıp onu daha da ileri taşımış. Ekstradan eklenen Maruki ve Kasumi karakterlerinin yanı sıra oyuna eklenen son kısımlar gerçekten çok iyi, oyuncuya yaptığı şeyi sorgulatıcak kadar. Yeni son boss ise hala 3. oyununki kadar iyi olmasa da mükemmel bir boss diyebilirim.
Oyuna genel puanım 9.5/10

~ Noldoist TV Steam Küratör Sayfam: https://store.steampowered.com/curator/32256332/ ~

2008'de PS2'ye, Golden isimli revize olmuş haliyle 2012'de PS Vita'ya gelen Persona 4 Golden, Inaba isimli Fuji Dağı'nın kuzeyindeki şehirde geçen bir seri cinayeti bizlere sunuyor. Tokyo'dan Inaba'ya 1 yıllığına giden Narukami Yu, kendisini Velvet Room'un gizemli atmosferinde ve oranın efendisi Igor ile anlaşma imzalarken bulur. Bu 1 yıl Yu'nun kaderinde bir dönüm noktası olacaktır. Persona'sını uyandırmalı, çevresindeki insanlarla güçlü bağlar kurmalı ve bu gizemin sonuna kadar gidip çözmelidir. Yoksa, büyük bir yıkım onu ve Inaba'yı bekliyordur.

Gelmiş geçmiş en iyi JRPG'lerden birisi olan Persona 4 Golden, mutlaka oynanması gereken bir yapım.

https://youtu.be/hW1tuO1DBdE

https://youtu.be/9c1FaOMAE20

https://youtu.be/hNc_taA8k5s

Hayatımda ilk defa bir oyunun oynanışını "fena değil" seviyede bulmama rağmen en sevdiğim 5, 10 oyun arasına girdiğine tanık oldum. Persona 4, ilk Persona oyunumdu ve bayıldım, inanılmaz bir deneyimdi. Kendi karakter kadrosunu bu kadar sevdiren 1, 2 oyun gördüm; belki de görmedim.

Oyun ana karakterimizin Inaba adında, küçük ve sempatik denebilecek bir kasabaya 1 yıl boyunca transfer öğrenci olarak gelmesi ile ile başlıyor. Bazı canon isimler koyulmuş olsa da ana karakterimizin ismini kendimiz seçiyoruz. Bütün bu maceraya da bu karakter ile atılıyoruz. Senaryonun iyi olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Hele son... (Oyunda birsürü farklı son var ve kesinlikle en iyi sonu nasıl alacağınızı öğrenmelisiniz çünkü gerçekten saçma derecede spesifik şeyler yapmalısınız. Oynayan arkadaşlarınıza sorun. Oynayan arkadaşınız yoksa veya spoiler yemekten korktuğunuz için rehberelere de bakamıyorsanız bana da yazabilirsiniz.) Son 1 saat ara ara gözümden yaş geldi ve credits'te de artık dayanamayıp ağladım. Mutlu bitmesine rağmen sonunda ağladığım nadir şeylerden biriydi kesinlikle Persona 4 Golden. (Son kısımlara orjinal versiyonun üzerine bayağı eklemeler yapılmış Golden sürümünde, kesinlikle ama kesinlikle Golden versiyonunu oynamalısınız.) Persona 4'ün senaryosu genellikle oyuncuyu meraka iten, düşündüren, eğlendiren bir senaryo ama oyunun hikaye kanadında parladığı tek noktası elbette olay örgüsü değil.

Az önce de dediğim gibi bu kadar içi dolu, vakit geçirmesi eğlenceli karakter kadrosuna sahip olan oyun çok ama çok az gördüm. Oyunun parıl parıl parladığı noktası karakterleri ve oyun da hikayeyi tamamen ama tamamen karakterler üzerine kuruyor ve tüm hikaye karakterler üzerinden ilerliyor. Oyun, "arkadaşlığın gücü" klişesini öyle bir sunuyor ki tüm karakterlere bağlanırken buluyorsunuz kendinizi. Aralarından gıcık olduğunuz biri olsa bile oyun onu sevdirmeyi başarıyor, bizzat kendi başıma geldi. Persona 4'de savaştaki yapabildiğiniz saldırılardan tutun, özel günlerin ne kadar neşeli geçeceğini belirleyen yegane şey "arkadaşlarınızla, akrabalarınızla, dostlarınızla kurduğunuz bağlar". Persona serisi de bu olay üzerine giderek "Social Link" diye bir mekanik çıkarmış.

Efendim bu Social Linkler oyundaki diğer karakterlerle kurduğunuz bağlar anlamına geliyor. Her karakterin 10 kademe SL (Social Link) puanı var. Bu karakterlerle vakit geçirdikçe ilişkilerimiz artıyor, dolayısıyla SL barımız yükseliyor. Ne işe yarıyor peki? Hem roleplay açısından tatmin ediyor, hem daha farklı diyaloglara tanık olabiliyoruz, hem sevgili yapabiliyoruz, hem de bazı SL'leri 10 yapınca yeni son, dungeon falan açılıyor ve en önemlisi SL'ini geliştirdiğimiz karakterlerin savaşlarda daha güçlü olmasını, SL seviyeleri arttıkça daha fazla yetenek elde etmelerini sağlıyoruz.

En başta bahsettiğim üzere oyunun savaş kısımları beni pek saramadı. Sevmedim diyemem elbette ama "harika" da diyemem. Oynanışına bayılmadığım bir oyun, top 20'me girmeyi başardığına göre gerçekten içimden gelenin en fazlasıyla saygı duyuyorum bu oyuna. Şimdi savaş kısımlarından bahsedeceğim. Oyunda 8, golden sürümüyle beraber de 9 zindan bulunuyor. Her bir zindan 9, 10, 11 katlı ve tüm bu katlar koridorlardan oluşuyor. İlerliyoruz ve ilerledikçe önümüze çıkan düşmanlara zindan içindeyken kılıçla vurup, savaş ekranını açıyoruz. Eğer arkasından vurursanız ilk saldırı önceliği sizin takımınızda olur ama sizden önce düşman size vurursa ilk saldırı hakkı düşmanda olur. Neyse, bu şekilde savaşa savaşa ilerliyoruz, kat çıkıyoruz ve en sonunda bossla savaşıyoruz.

Şimdi de biraz savaş sisteminden bahsedeceğim. Her şeyden önce oyundaki personaları bilmelisiniz. Ana karakteriniz hariç, yanınızda gezdirdiğiniz karakterlerin her birinin sabit bir personası var. Ana karakterimiz de oyunda birleştirip oluşturduğumuz veya savaşlarda elimizde geçen her türlü personayı kullanabiliyor. Oyunda düz bir şekilde silahımızla saldırmak yerine kullanabildiğimiz 6 çeşit büyü saldırısı var ve türlü türlü destekler, can basıcı, düşmanın savunmasını kırıcı vs. yetenekler var. Bu saldırıların kullanılabilmesi için o kişinin sahip olduğu personanın o yeteneği slotlarının birinde bulundurması gerekiyor. Slotlar dolunca da yeni açılan yetenekleri koyabilmek için eski yeteneklerden birinin üzerine yazılması gerekiyor. Tüm arkadaşlarımızda bu saldırılar, lvl atladıkça açılacak olanlar sabit ama bizim için öyle değil. Binbir türlü farklı persona kullanabildiğimizden ötürü birleştirme esnasında kullandığımız personaların yeteneklerine göre, oluşturduğumuz personaların da yeteneklerini seçiyor ve savaşta bunları kullanıyoruz. Sanırım biraz karışık anlattım ama olsun. Savaş sisteminin eğlenceli olup olmadığına bakacak olursak dediğim gibi aradayım ben. Bazen karakterlerle kurduğunuz ilişkiye göre açılan özel saldırılarla, düşmanın zayıflığını bulup ona oynamak ve peş peşe nefes aldırmadan vurarak, güçlü saldırıları zekice savunarak tatmin olurken; bazen de çıkan saçma sapan düşmanlar da savaşın temposunu çok düşürüyor. Özellikle bosslarda. Eğlenceli olan bosslar güzel, ona lafım yok ama eğlenceli olmayanlar da aşırı derecede rezalet be abi. Ki sadece bu sıkma durumu çıkan düşmanlarla alakalı değil. Tüm oyun 6 saldırı çeşidi üzerinden gidince de aynı şeyi yapmak bir süre sonra bayabiliyor. Buza zayıf olan düşmana buz at, ateşe zayıf olana ateş at, ışığa zayıf olana ışık at vs. Elbette bunu yapması sıkıcı değil, aksine düşmanların zayıf yönlerine göre oynamak eğlenceli ama tüm oyun bunu yapınca bayıyor işte. Zindan dizaynı da oldukça düz ve sıkıcı.

Karakterlerin sprite'ları güzel gözükmese de (yılı için bile kötü gözüküyor, sebebini bilmiyorum) çizimler oldukça iyi ve karakterlere farklı kimlikler oluşturmayı başarıyorlar kesinlikle. Müzikler de çok ama çok iyi. Müziklere tek kelimeyle bayıldım. Aklıma kazınan en az 10 müzik oldu oyun boyunca. Ayrıca bahsetmekten unutmayayım, oyunun mizah anlayışı da çok eğlenceli. Karakterlerin başlarına gelenler ve verdikleri tepkiler tüm oyunu tebessüm ederek oynamanızı sağlıyor.

Son Olarak: Persona 4 tam bir macera. Dolu dolu karakterleri, devamını merak ettiren bir olay örgüsü ile bayıldığım oyunlardan biri oldu. Combat kısımları bir süre sora baysa da harika bir tecrübeydi. Sonu da kalbime derinden dokunmayı başardı.

Artılar:
-Hem karakterler hem de olay açısından dopdolu, tatmin edici bir hikaye.
-Social Link sistemi hem combat, hem dating açısından zekice.
-Muazzam müzikler.
-Oyundaki mizah bol bol tebessüm ettiriyor.

Eksiler:
-Bazı sonlara, özellikle en iyi sona ulaşmak için çok spesifik şeyler yaptırıyor.
-Savaş kısımları bir süre sonra çok bayıyor.

Kızlarla konuşabiliyosun

ARTILAR

+ Üzerinizde etki bırakan muhteşem bir hikaye.
+ Güçlü karakter gelişiminin tam anlamıyla tanımı.
+ Oynanış çok fazla imkan ile oldukça çeşitlenmesi.
+ Olay örgüsünün sorular eşliğinde düşünmeye itmesi.
+ Her bir karakter için ayrı yazılmış özenli hikayeleri.
+ Duygusal olarak kurulan ilişkilerin hissettirdikleri.
+ Sosyal ilişkiler ve sevdiğiniz karakterler ile bağ.
+ Size vermek istediği duyguyu tam olarak verebilmesi.
+ Seçimlerinize göre yönlenen çok fazla sonu mevcut.
+ Karakter modellemenin kişiliklerine tam oturması.
+ Hikayenin işlenişi ve hikaye anlatım tarzı.
+ Oyunun müziklerine diyecek söz bulamıyorum.
+ Sıkmayan ve sürükleyen oldukça uzun oynanış süresi.
+ Ara sahne sinematikleri çok güzel tasarlanmış.
+ Karakter seslendirmeleri karakterlere cuk oturuyor.

EKSİLER

- Hızlı kaydet özelliği bulunmaması.
- Klavye kontrollerinin rahat olmaması.
- Az da olsa oyunun yaşını hissettirmesi.
- Yan görevlerin amelelikten ibaret olması.
- Sadece ana hikaye tam olarak seslendirilmiş.
- Türkçe dil desteği olmaması.

PUAN %90

EGER CHIE SATONAKA'NIN 100 DESTEKCISI VARSA O 100 KISININ ARASINDA BEN VARIM. EGER CHIE SATONAKA'NIN 1 DESTEKCISI VARSA O KISI BENIM. EGER TUM DUNYA CHIE SATONAKA'YA KARSIYSA BEN TUM DUNYAYA KARSIYIM. EGER CHIE SATONAKA'NIN 0 DESTEKCISI VARSA BEN HAYATTA DEGILIM.

⡴⠑⡄⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀ ⣀⣀⣤⣤⣤⣀⡀
⠸⡇⠀⠿⡀⠀⠀⠀⣀⡴⢿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣷⣦⡀
⠀⠀⠀⠀⠑⢄⣠⠾⠁⣀⣄⡈⠙⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣆
⠀⠀⠀⠀⢀⡀⠁⠀⠀⠈⠙⠛⠂⠈⣿⣿⣿⣿⣿⠿⡿⢿⣆
⠀⠀⠀⢀⡾⣁⣀⠀⠴⠂⠙⣗⡀⠀⢻⣿⣿⠭⢤⣴⣦⣤⣹⠀⠀⠀⢀⢴⣶⣆
⠀⠀⢀⣾⣿⣿⣿⣷⣮⣽⣾⣿⣥⣴⣿⣿⡿⢂⠔⢚⡿⢿⣿⣦⣴⣾⠸⣼⡿
⠀⢀⡞⠁⠙⠻⠿⠟⠉⠀⠛⢹⣿⣿⣿⣿⣿⣌⢤⣼⣿⣾⣿⡟⠉
⠀⣾⣷⣶⠇⠀⠀⣤⣄⣀⡀⠈⠻⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⡇
⠀⠉⠈⠉⠀⠀⢦⡈⢻⣿⣿⣿⣶⣶⣶⣶⣤⣽⡹⣿⣿⣿⣿⡇
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠀⠉⠲⣽⡻⢿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣷⣜⣿⣿⣿⡇
⠀⠀ ⠀⠀⠀⠀⠀⢸⣿⣿⣷⣶⣮⣭⣽⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⠇
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⣀⣀⣈⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⠇
⠀⠀⠀⠀⠀⠀⢿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿