Left 4 Dead 2

Left 4 Dead 2

89 ratings
İlk Kurgulama (CADI & Kız Kardeşi) HİKAYELER 1. Bölüm
By Güneyinyo
Merhabalar benim adım Adele. Ben henüz 30 yaşıma yeni girdim ve henüz bakireyim. Bu yazıyı yazarken zor durumda olduğumu bilin. Tarih günümüz olarak şu anda ‘Hmm!’ zannedersem tam tarihi bilmiyorum, herşey durdu, buradaki tüm elektronik cihazlar harap olmuş durumda jeneratöre ulaşmalıyım ama tahmini olarak bir tarih vermeliyim, bilmeniz gerekiyor; ‘5. Aydayız ve yıl olarak 2009 yılındayız.’ Herşey iki hafta önce başladı. Bulunduğum bina yani ‘Blue Ore’ adlı binaya salgın nedeni ile getirilen hastalar vardı. O bina cevher olarak görülüyordu nedeni ise genelde tüm hastalıkları yenmede rol alan teçhizatlara ve mühimmatlara sahip olmasından kaynaklı idi.

İki hafta önce Blue Ore’a kız kardeşim Abby ile gitmiştik, gitmemizdeki neden Abby’de bulunan bazı kusma durumları ve salgın belirtilerinden kaynaklı idi, salgın için söylenen tüm belirtiler her biri kesinlikle Abby ile uyumluydu. Üzgün bir vaziyet halinde ve biraz da ben hasta olarak Blue Ore’a gittik. Çok fazla sıra vardı, sıra alamıyorduk. Acil hastalar dışarıda sıraya durmuşken benim Abby’min sağlığınında acil olduğunu öncü vurguladığımda diğerlerinin önüne geçmem bir hayli zamanımı alacaktı, ancak en güvenli alan bildiğim Blue Ore’da en azından bir buçuk hafta boyunca kaldık. Salgın git gide şehirde ve artık dış alanlara ve mevkilere yayılmaya başlamıştı, bildiğim tek şey şehir dışına yayıldığını söyleyen televizyonda bulunan haber spikerleri idi. Spikerler durumun ciddiyetini bizlere aydınlatıcı bir şekilde sunmaya çalışıyorlardı, hükümetin bu aydınlatıcı çerçeveyi neden yok etmeye uğraştığı hakkında hiçbir fikrim yoktu, nedenini bilmiyorum ama Blue Ore’da kaldığımız zaman çerçevesinde haberlerde gördüğüm o tanıdık spikerler devamlı illaki görüyor bulunduğum spikerler bir bir eksilmeye başlamıştı, ben bunun nedeninin salgından öte bir hükümet işinin olduğuna nerede ise inanmaya başlamıştım.

Abby, Blue Ore’da olduğumuz müddet içerisinde sıranın bir türlü ona gelmeyişi ve artık Doktor’larında bir bir eksilmeye başlamasını görmemle beraber durumumuzun ve şansımızın azaldığı yönünde ilerleme kaydediyorduk, bunca insan nerede ise açlık ve sefillik yaşamamak için yanlarına iki hatta üç hafta yetecek kadar yiyecek ile gelmişlerdi, en azından bir kesimi böyle idi. Ancak biz bunları göz ardı etmiştik ve aradan bir buçuk hafta geçmişti. Kantinde pekâlâ yiyecekler kalmamış ve artık stoklara başlanmıştı. Zaten stoklarda sınırlı sayıda ve artık bitmenin eşiğinde idi. Ancak biz daha önce kantinden Abby ve bana yetecek kadar yiyecek teminatı yapmıştık. Ama diğerleri gibi iki bilemedin üç hafta yetecek kadar yiyeceğimiz yoktu. Durumumuz hali ile diğerlerinden artı bazında daha fazla aciliyet kazanmaya başlamıştı. Çünkü günler geçtikçe Abby’nin suratı sanki Ölü bir cesetmişçesine kurumuş, solmuş ve çürümeye başlıyor gibiydi. Bu beni derinden etkiliyor ve endişemi Abby’e her baktığımda tazeliyordu.

Doktor’lara daha bir buçuk hafta olmadan şiddetle rica etmiştim, ancak bize bakmadılar bile. Hükümet sadece politikayı düşünüyordu, insanlar sanki umurlarında dahi değillerdi, eğer umurlarında olsa idik büyük ihtimal Blue Ore’a yiyecek stok yardımı ve depolama yardımı yaparlardı, çünkü Doktor’ların teçhizatları ve mühimmatları binanın adı gibi ‘Cevher’ değil artık aksi olan cevhersizlik edinmeye başlamıştı, artık sönmeye başlamıştık. Artık son anlarımız ve belkide günlerimiz oluyordu. Blue Ore’un dışına baktığımızda durumlar daha vahim bir hal alıyordu, belki de Blue Ore’da olduğumuz için her duruma rağmen kendimizi şanslı hissediyorduk, çünkü insanlar nedenini bilmediğim ve haber spikerlerinde bu nedenle engellenişinden dolayı hiçbir şey bilmediğimizden ötürü insanlar birbirlerine saldırıyor, vahşi bir ortama tanıklık ediyor ve suratları aynı kız kardeşim Abby gibi cesetlere benziyordu. Çok solgun ve berbat durumda olan insanlar, bize nazaran aşırı berbat ve pis durumdalar. Ondan öte salgın onların %65’lik kısmını çoktan etkisi altına almıştı bile.

Bu salgını neyin çıkardığını ya da çıkarmaya sebebiyet verdiğini bilmiyorum ve bilmiyoruz. Artık zaten haberlerde ve televizyon erkanlarının hiç birisinde hükümeti de göremiyoruz. Belki kaçmışlar, belki artık umursamıyorlar, belki de artık bir umut yoktur.
Bir buçuk haftayı geride bırakarak on ikinci güne girdik ve Abby fenalaşmaya başladı, bende aynı şekilde çok halsiz ve Abby’nin ilk Blue Ore’a geldiğimiz günkü belirtilerine sahip olmaya başladım. Ancak bende farklı işliyordu hissettiğim bambaşka bir şeydi, anlam veremiyordum. Hissettiğim daha çok halsizlik ama bir o kadar da güçlülük ve bir o kadar da Ölümün kokusunu almaya başlıyordum. On dördüncü günde Abby’mi kaybetmiştim. (Ağlama . . . !) Üzülerek belirtmek isterim ki Abby’den sonra benim hayatta kalamayacağımı zaten biliyorum. Bunu yazarken ve siz okuduğunuzda zaten ölmüş olacağım. Tek istediğim bunu okuyan her kim varsa benim hikayemi bilmesini istiyorum ve paylaşmasını. Şu anda zaten artık beynim çok etki etmiyor ve artık nerede ise düşünemiyorum, bu satırları yazarken dahi Öleceğimi hissediyorum. Anlamadığım tek nokta Öleceğimi hissetmem ama aslında aşırı derecede bir güç hissetmem, o gücün anlamının ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Buna bir anlam kazanamıyorum. Muhtemelen Abby’nin ölüşünden beş veya altı gün geçmiş olmalı. Ancak bir ara koridora baktığımda kimse kalmamış ve sanki Abby’mi orada yürüyorken görmüştüm, ama bunların bir hayal olması gerekiyor. Ölüme yakın hissedilen duyguların ne olduğu hakkında bir fikrim yok, bu yüzdendir ki gördüklerime inanmak çok güç ve zor geliyor. Abby’me bir kere daha canlı halde sarılmayı ne kadar çok isterdim (Ağlama . . . !) Blue Ore’a beni Ailem yollamıştı, ama onlara geri dönemiyor oluşum ve onları tekrar göremeyecek olmam ne kötü bir talihsizlik vesilesi.

İlginçtir ki hâlâ güzel anılarım düşüncelerime gelebiliyor. Bu başı boş koridorlarda sessiz sedasız bu yazımı yazarken anılarım beni sarıp sarmalıyor ve sanki kolluyor gibi ve ölmemi bir o kadar geciktiriyor gibi. Yaşamayı çok seviyorum. Daha önce Blue Ore’a çok az ayak basmışlığım vardır çünkü biz alt sınıf insanlar genelde daha küçük mecralara gideriz. Blue Ore’da ki bilim insanları dahi bu tür bir salgınla ve bu denli Ölümle baş edemiyorsa, ben ne yapabilirim? Abby’me bile sahip çıkamadım, onu iyileştiremedim. (Ağlama . . . !)

Yazılarımın son mısralarına gelirken belirtmek istediğim küçük bir durum var. Sizleri seviyorum, hayatı seviyorum. Ayrıca hayallerimden bir kaçını da dile getirmek istiyorum, çünkü artık yazamamaya başladım, bu mısraları yazarken dahi zorlanıyorum.

Hayallerimde iyi bir Üniversite okuyup Doktor olmak vardı ama bildiğiniz Doktor’lardan değil, ben Veteriner olmak istiyordum. (Nazik, halsiz & hüsranlı gülme . . . !) Çünkü inanır mısınız hayvanları seviyorum. Hatta onlara aşığım dahi diyebilirim, onları iyileştirmeyi bir görev olarak kendime benimsemeyi ne kadar çok isterdim. Belki ilk evcil hayvan olarak Ailemin evcil hayvanlarından birisini iyileştirirdim, ne kadar güzel olurdu, çok güzel, çok güzel!


Takatimin sonundayım. Üzülerek belirtmek isterim ki (Sürekli Ağlama . . .!) yazımı burada sonlandırmalıyım. Tarihi tam bilmiyorum ancak yıl; 2009’dur ve benim ismim: Adele. Abby’min yanına gitmeye hazırım.
   
Award
Favorite
Favorited
Unfavorite
Konu dışı uyarı notu: ‘Gelinlikli Cadı değildir, gelinliksiz Cadı konu anlatımıdır….’
50 Comments
FALCON Dec 27, 2023 @ 12:28pm 
mükemmel
bcs kaplanı Sep 10, 2023 @ 6:00pm 
abi çok iyisin böyle devam
Meta Sep 4, 2022 @ 6:07am 
Henüz bakireyim dostum HEHEHEHHE
⚝𝑺𝒆𝒍𝒄𝒂𝒏❀ Jun 4, 2022 @ 4:46am 
nice engi:steamthumbsup:
Laxirant Jan 11, 2022 @ 12:49am 
hasta aptallar ya sdadassdsd
molly Dec 3, 2021 @ 8:43am 
12 yaş wattpad hikayesi mi bune amk
𝓗.𝓮.𝓷.𝓴.𝓸.𝓚. Aug 6, 2021 @ 2:04am 
nice :LilyHeart::LilyHeart::Janitor_Heart::LilyHeart::nya::LilyHeart:
Patrick Bateman Jun 18, 2021 @ 2:06am 
Bir not bırakırken kim bakire olduğunu belirtme isteği duyar ki acaba? Bu şuna benziyor:

Merhaba. Dünyada salgın başladı ve ben hâlâ milli olmadım. Salgın başlayalı 28 gün oldu ve ben sıvazlamaya devam ediyorum. Umarım *m görmeden zombiye dönüşmem.
Lahmaç Jun 14, 2021 @ 9:59pm 
olum cadı olsa olsa yaşı 123 yani yaşlı cadı ahahahaha hahahahahha
Güneyinyo  [author] May 18, 2021 @ 1:40am 
Türk kızı asla olamaz,onlar maks 16 da bozduruyor