3 people found this review helpful
1 person found this review funny
Recommended
0.0 hrs last two weeks / 19.4 hrs on record (3.0 hrs at review time)
Posted: May 21, 2015 @ 12:59am
Updated: May 21, 2015 @ 1:02am

2009 yılında Amerika Birleşik Devletlerinde gerçekleşen E3 video oyun fuarında görücüye çıkan Trine, üç karakteri yönetebildiğimiz masal tadında platform tabanlı bir fantezi aksiyon oyunu.

Oyunun ana konusu ise şöyle: Pontius, Zoya ve Amadeus adındaki üç kahramanımızın ruhları sırasıyla alıştırma bölümünde Trine adlı objeye hapsoluyor. Tek tek kontrol edebildiğimiz bu üç karakter olan biteni kısa sürede anladıktan sonra ruhları birleştiğinden dolayı ait oldukları krallığa geri dönmenin işbirliği yapmaktan geçtiğini fark ediyorlar.

https://www.youtube.com/watch?v=GWDk8ybY5sk

Karakterlerden Zoya çevik bir hırsız ve ipiyle yüksek yerlerden sallanırken aynı zamanda elindeki okla düşmanlarını alt edebiliyor. Pontius adlı karakter ise yaşı ilerlemiş göbekli bir abimiz. Elindeki kılıç ve kalkanla ortalığı darmadağın etme yeteneğine sahip. Amadeus ise büyü yetenekleriyle kadınların ilgisini çekmeye çalışan çapkın bir büyücü. Bu yeteneğini canavarlar üzerinde kullanması ve kare veya dikdörtgen şeklinde objeler oluşturması ile Trine’nin dünyasında yerini almış.

Bölümleri geçtikçe topladığımız iksirler sayesinde karakterlerin yeteneklerini geliştirebilme imkanımız var. Örneğin Zoya’nın yetenekleri geliştikçe alevli ok atma, oku hızlı atma ve ikili ok atma gibi yetenekleri ortaya çıkıyor. Ama benim favorim Pontius’un çekiç kullanma kabiliyeti kazanması.

Görüldüğü gibi üç karakterin de birbirinden farklı özellikleri var ve bazen bir bölümü geçmek için üçünün de yeteneklerini kullanmanız gerekiyor. Zoya yakın mesafe dövüşünde ne kadar savunmasız olsa da hızı ve çevikliği sayesinde bu çıkmazdan kurtulabiliyor. Amadeus’un oluşturduğu kareler ve dikdörtgenler üzerine düştüğünde yarı canını alsa da objeleri hareket ettirme yeteneği sayesinde düşmana sürpriz ataklar yapabiliyor. Pontius ise vurdumduymazlığı ile gördüğüm kadarıyla canavarların darbelerini de görmezden gelebiliyor. Pontius için sağa sola ölümüne dalmasıyla diğer iki karakterin yardımına yetişen bir cankurtaran diyebiliriz.

Trine’nin sıradan iki boyutlu platform oyunlarına göre oyuncuyu etkisi altına alan muazzam bir atmosferi var. Oyunda bazı bölümlerde yer alan bulmacalar da ne çok az ne çok fazla. Yani oyundaki hikaye ve bulmaca dengesi çok iyi sağlanmış. Üstelik ana menüden ayarlanan bir ayar sayesinde bazı bölümlerde takıldığımızda anlatıcı bize bölümü nasıl geçeceğimize dair ipuçları verebiliyor.

Trine, grafiklerindeki çekicilik ve ses efektlerinin cazibesiyle bize vazgeçilmez bir oyun deneyimi sunuyor. Hikayenin geçtiği mekanlar, özellikle zindanlar, köyler ve su altı mekanları göz kamaştırıcı güzellikte. Oyunu oynarken ekran görüntüsünü aldığım bazı yerlere şu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Oyunun her bölümü arasında karşımıza çıkan haritada maceracılarımızın geçtiği ve geçeceği yolları gözlemlerken anlatıcımız da masal tadında bize hikayeyi anlatıyor. Trine oynarken aslında bir masalın içindeki üç karakter oluyoruz diyebilirim. Oyunun her bölümü sonunda karşımıza çıkan bölüm sonu canavarları da oyunun tadına tat katıyor.

Tek başına oynarken aynı zevki verir mi bilmem ama ben oyunu kardeşimle birlikte doyasıya eğlenerek yaklaşık 6,5 saatte bitirdim. Oyunu farklı kontrol cihazlarıyla aynı bilgisayardan, ağ bağlantısından ya da çevrimiçi de oynayabilmeniz mümkün.

Ve şunu da eklemeden edemeyeceğim. Eğer büyük bir televizyonunuz varsa oyunu mutlaka bilgisayarınızı televizyona bağlayıp da oynayın.

Kaynak: Trine Enchanted Edition (2009) [furkanozden.net]
Was this review helpful? Yes No Funny Award